abdülhamid   (291 içerik bulundu)

Osmanlı'da Peygamber Sevgisi

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Osmanlı'da Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ve Ehl-i Beyt'e olan sevgiyi anlatıyor...

Allah’ın İnsan İçin Takdir Ettiği Fiiller

Allâh Teâlâ, insan için takdîr buyurduğu fiilleri iki kısımda tecellî ettirmiştir. Ef’âl-i ıztırâriyye (zarûrî fiiller) ve Ef’âl-i ihtiyâriyye (tercihe bağlı fi

Ehli Küfür Ne Demek?

Ehl-i küfr: Kâfirler, îmânsızlar (iman etmeyen kişiler) anlamlarına gelir.

Güzel Bir Ölüm İçin Canlı Bir Hayat Yaşıyoruz

GENÇ Dergisi’nin 135. sayısı çıktı! GENÇ’in kapağında bu ay AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu var. Ekim ayı itibariyle yenilenen GENÇ’in kapakları da taşıdığı ö

Mehmetçik’ten Hayme Ana’ya Kabri Başında Dua

Kütahya’nın Domaniç İlçe Jandarma Komutanlığında vatani görevini yapan askerler, Hayme Ana’nın kabrini ziyaret ederek dua etti.

Sâliha Hanım Nasıl Olmalı?

Asr-ı saâdette sahâbî hanımlar, beylerine: “–Bugün hangi âyetler indi, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in sohbetinde neler öğrendiniz; biz

Müslüman 'anı' Nasıl Yaşamalı?

İstanbul Müftülüğü ve TDV İstanbul Şubesi ortak yayını olan Din ve Hayat Dergisi “İbnü’l Vakt” konulu 29. sayısı yayımlandı.

Vâlide Sultanların Yaptırdığı Camiler ve Çeşmeler

Osmanlı döneminde kurulan, tespit edilebilmiş 26.300 vakfın 1.400 kadarının hanımlar tarafından kurulmuş olması da, dikkat çekicidir.

Sahabe Hanımları Eşlerini Nasıl Karşılardı?

Allah Resûlü nâzil olan âyet-i kerîmeleri hemen, önce erkek sonra da kadın sahâbîlere okurdu. Müslümanlar da gelen vahyi ezberler, bir kısmı da yazarak yanların

Dağ Başlarında Kur’an Öğretirlerdi

Ashâb-ı Kirâm Kur’ân Kerîm eğitimine ehemmiyet verir, O’na karşı büyük ihtimam gösterirdi.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.