dünya hayatı   (2019 içerik bulundu)

Hadid Suresinin Meali

Hadîd ne demektir? Hadîd sûresinin meali veyahut anlamını yazımızda okuyabilirsiniz.

Kur’an Ayetleriyle Konuşan Kadının Hikayesi

Rahmân olan Allâh’a karşı bir hatâya düşme korkusuyla, kırk (40) yıl sadece Kur’ân-ı Kerîm âyetleriyle konuşan kadının hikâyesini yazımızda okuyabilirsiniz.

Salavat-ı Şerife Dinle

Abdullah Sert Hocaefendi, Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri’nin Dualar ve Zikirler eserindeki salavat-ı şerifeyi okuyor...

Ahkaf Suresinin Tefsiri

Dr. Adem Ergül, Ahkâf suresinin tefsirini yapıyor. Ahkâf suresinin tefsirini yazımızda dinleyebilir ve okuyabilirsiniz.

Abdullah İbn Mübârek’in (r.a.) Sohbeti

Tebeu’t-tâbiînin ileri gelenlerinden, muhaddis, zâhid ve fakih Abdullah İbn Mübârek’in (r.a.) sohbetini yazımızda okuyabilirsiniz...

Al-i İmran Suresinin 109. Ayeti Ne Anlatıyor?

Al-i İmran suresinin 109. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Her şeyin sahibinin Allah olduğunu bildiren ayet-i kerime; Al-i İmran suresinin 109. ayetinin meali

Al-i İmran Suresinin 103. Ayeti Ne Anlatıyor?

Al-i İmran suresinin 103. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Müminlerin Allah’ın dinine sımsıkı sarılmasını emreden ayet-i kerime; Al-i İmran suresinin 103. ayet

Tevbe Suresi 24. Ayetten Çok Sert İkaz!

Tevbe suresi 24. ayette Allah (c.c) bizleri hangi konuda çok sert bir şekilde ikaz ediyor? Ayeti nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz? Ayetten çıkarmamız gereken de

"Dünya, Allah Katında Sivrisineğin Kanadı Kadar Bir Değere Sahip Olsaydı..." Hadisi

Allah'ın (c.c) dünyaya verdiği kıymet nedir? Hadisi şerifte örnek olarak sivrisineğin kanadının örnek verilmesinin hikmeti nedir? Dr. Murat Kaya anlatıyor...

Hak ile Kul Arasındaki Perde

İnsan, Rabbine yakın mı? İnsan Allah’ın verdiği nimetleri yerinde istihdam edip Cenâb-ı Hakk’a yaklaşabiliyor mu? İnsan bu nimetlerden ne kadar istifade edebili

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.