kıyamet   (6466 içerik bulundu)

Kıyametin Kopuşu Onunla Olacak

Kıyâmetin kopuşu İsrâfîl -aleyhisselâm-’ın Sûr’a üflemesiyle olacak ve diriliş de ikinci sûra üflenmesi ile gerçekleşecektir.

Kıyamet Alametleri Nelerdir?

Kıyamet nedir? Kıyamet günü neler olacak? Kıyamet kopmadan önce neler olacak? Kıyamet alametleri nelerdir? Kıyamet alametleri nasıl olacak? Kıyamet alametleri o

Kıyamet Alâmetleri: Zinâ ve Binaların Çoğalması

Rasûlullah Efendimiz, âdeta kıyâmetin ayak sesleri olan alâmetler arasında, “zinâ” ve “binâ”nın çoğalmasını ifâde buyurmuşlardır. Günümüzün umûmî manzarasını se

Kıyamet Nasıl Kopacak?

Kıyametin kopması târih boyunca insanlar tarafından hep kabul edilegelmiştir. Peki kıyamet nedir, kıyamet ne zaman ve nasıl kopacak?

Kıyamet Bir Anda Gerçekleşir

Kıyâmet hâdisesi, Allah’ın azamet ve kudreti karşısında o kadar basit ve küçük bir şeydir ki, onu sadece bir sayha ile gerçekleştiriverecektir.

Kıyamet Günü İlk Sorulacak Sorular

Kıyamet günü mahşer aleminde, amel defterimiz verilmeden önce sorulacak ilk sorular neler olacak? Kişi bu soruların cevabını vermeden hiçbir yere gidemeyecek. P

Kıyamet Günü İlk Hükmedilen İnsanlar

Gerçek îmân, sırf lafızda kalan bir sözden; ameller de, birtakım kuru ve rûhsuz hareketlerden ibâret değildir. Gönlün tâ derinliklerinden taşan samîmî duygularl

Kıyamet Günü Kulun Hesaba Çekileceği İlk Ameli

Abdullah Sert Bey, "Kıyamette ilk hesap verilecek amel hangisidir?" sorusunu cevaplıyor...

İyilikte Çığır Aç Kıyamete Kadar Sevap Gelsin

İnsanları sapıklığa çağırıp onların hidayet yolundan çıkmasına sebeb olanlar, onlar bu sapıklık içinde kalıp günah işledikçe onların günahından pay alırlar. Ayn

Kıyamet Günü Nebi ve Şehitlerin İmrenerek Bakacağı Kişiler

Kıyâmet gününde nebi ve şehitlerin imrenerek bakacağı kişiler kimlerdir? İşte hadislerle nebi ve şehitlerin gıpta edeceği kişiler...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.