HZ. ÖMER   (1429 içerik bulundu)

Hz. Ömer’in (r.a.) Öfke Kontrolü

Bir kişinin sözüne hiddetlenen Hz. Ömer’in (r.a.) öfkesini dindiren ayet.

Hz. Ömer’in (r.a.) Ağıtı

Abdullah Sert Hocaefendi, Kādî İyâz’ın Şifa-i Şerif eserinden Hz. Ömer’in, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in vefâtı üzerine yaktığı ağıtı okuyor.

Peygamberimiz , Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer ile İlgili Hadis

Peygamberimizi (s.a.v), Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'i (r.a) gece bir vakitte dışarı çıkaran sebep neydi? Bu hadisten çıkarmamız gereken ders nedir? Bu hadisten son

Hz. Ömer’in Verdiği İbretlik Örnek

Hazret-i Ömer'in -radıyallâhu anh- insanı tefekküre sevkeden, muhteşem ilahi sanatı gösteren muhteşem örneği...

Hz. Ömer Haberi Duyar Duymaz Ne Yapıyor?

Peygamberimizin (s.a.v) esirleri hür bıraktığını duyar duymaz Hz. Ömer (r.a) ne yapıyor?

Karısını Hz. Ömer’e (r.a.) Şikâyet Eden Adam

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, hanımını Hz. Ömer’e (r.a.) şikâyet eden adamın hikayesini anlatıyor.

Hz. Ömer ve İyâs bin Seleme'nin Yaşadığı Hadise

Hz. Ömer r.a) ve İyâs bin Seleme'nin arasında geçen ibretlik kıssa...

Hz. Ömer (r.a.) Döneminde Medine’de Çıkan Büyük Yangın

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, Hz. Mevlana’nın (k.s.) Mesnevi’sinde nakledilen Hz. Ömer’in (r.a.) halifeliği zamanında Medine’de çıkan yangının dehşetini ve bunu

Hz. Ömer’in (r.a.) Gezmek İstediği Yerler

Hz. Ömer’in (r.a.) halîfe iken Medîne sokaklarında dolaşır, şu şehir ve ülkeleri de gidip gezmeyi temenni ederdi...

Hz. Ömer’den, Hanımını Şikâyete Gelen Adama Tavsiye

Kadının kocası üzerindeki hakları nelerdir? Hz. Ömerʼin (r.a.), karısından şikayet etmek için gelen adama verdiği tavsiyeler...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.