helal lokma   (270 içerik bulundu)

İnsan İnsanla Aşılanır

Örnek ihtiyacı, her yaşın ve her seviyenin bir tekâmül ihtiyacıdır. Bu ihtiyacın karşılanabileceği yaşayan örneklere sahip olmak ne büyük bir sermayedir. Böyle

Oruçluyken Aşılması Gereken İmtihanlar

Oruçlu iken ağza bir şey girmemesine dikkat edilmesi gerektiği gibi, ağızdan çıkan her söze de dikkat edilmelidir. Dilimiz kalblere saplanan bir diken değil, ra

Şüpheli Şeyler ve Haramlar

Şüpheli şeyler nelerdir? Şüpheli şeyler ve haramlardan nasıl sakınırız? Günah işlediğimizi nasıl anlarız? Şüpheli şeyler ve haramlarla ilgili ayet ve hadisler.

Kur’ân ve Sünnet Ekseninde Bir Eğitim Nasıl Olmalıdır?

Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ile Yüzakı dergisinin gerçekleştirdiği “ Kur’ân Ve Sünnet Ekseninde Bir Eğitim” üzerine röportaj…

Çocuklarımızı Zamanın Fitnelerinden Nasıl Koruruz?

Osman Nûri Topbaş Hodaefendi, çocuklarımızı zamanın fitneleri olan; internet, televizyon, moda vb. zaralı mecralardan nasıl koruyabileceğimizi kısaca anlatıyor.

“Üç Şey Vardır ki Haktır”

Allah yolunda infak etmenin fazileti ve sevabı nedir? İnfakın bereketiyle ilgili ayet ve hadisler nelerdir?

Anne Babalar Dikkat

Anne ve babalar dikkat! Bu uyarılar sizin için! Anne ve baba olarak üzeremize düşen görevler nelerdir? Çocuklarımıza sahip çıkma konusunda nelere dikkat etmeliy

İbadet On Kısımdır

Mevlânâ Hazretleri, helâl ve haram lokmaların kişinin iç dünyasına tesirini nasıl anlatıyor? Bahâüddîn Nakşibend Hazretlerin helal ve haram karşısında ki hassas

Mânevi Hastalıkların Tedâvîsi

Mânevi hastalıklara dûçâr olan kalbler, mutlaka tedâvîye muhtaçtır ve mânevî bir eğitime girmek mec­bûriyetindedirler. Bunların tedâvîsi için bâzı hususlara dik

Yediklerimizin Maneviyatımıza Etkisi

Beslenme ihtiyacı karşılanırken gıdaların helâl olması, insanın mânevî istikameti için çok mühim bir vesiledir. Çünkü helâl olmayan, haram ve şüpheli şeylerle b

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.