Nefİs   (2285 içerik bulundu)

Müslümanın Birinci Vazifesi

Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-, ömrünü tebliğ vazîfesine adamış ve Vedâ Hutbesi’nde arka arkaya üç defâ; “Tebliğ ettim mi?” diye sorarak, vazîfesini îfâ ett

Toplumda Huzur ve Saadetin Şartı

Mevlâna Mesnevî'de “Harîslerin, yani Dünya’yı çok sevenlerin göz testileri hiç dolmaz. Sadef de kanaat edici olmayınca, içi inci ile dolmaz.” (c.1, 21) diyerek

Mâlik Bin Dinar (ks) Kimdir?

 Evliyânın büyüklerinden. Künyesi Ebû Yahyâ, lakabı Zeynüddîn'dir. Benî Süleym kabîlesindendir. Basra'da doğdu. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 748 (

Sakinleştirici Çay Tarifi

Hoş kokusu ve güçlü içeriğiyle dikkat çeken mürver çayı demleyebilirsiniz.

Hırs Sandığı Haram Küpü

 Hazreti Muhammed’e -sallallâhu aleyhi ve sellem- tâbi olmak sûretiyle Allah Teâlâ'nın dostluğuna muvaffak olan sâlih bir çobanın ibretli ve hikmetli hikâyesini

Ahireti Neden İstemiyoruz?

İnsanoğlu dünyada her şeyin fâni olduğunu, kendisinin de fâni bir varlık olduğunu hiçbir zaman unutmamalı.

Aklın Acziyeti ve Peygamberliğin Lüzûmü

İmâm-ı Rabbânî Hazretleri’ne göre akıl ve ilham; Allâh’ın zât ve sıfatlarını lâyıkıyla kavrayabilmekten, yakînî bilgiye ulaşmaktan, hakîkatleri kusursuz ve tam

Vehb Bin Münebbih (ks) Kimdir?

Vehb bin Münebbih -kuddise sırruh- Yemen diyarında doğup büyüyen bir Allah dostu.

Sana Sığınırız!

Dostlarını hakkıyla sevememekten, düşmanlarına cesurca hakkı söyleyememekten, muhabbetini, hasretini kaybetmekten ve son nefesimizi iman ile verememekten korkar

Sevilmek Suç Sayılır mı?

Her vasatta muhatabını yargılama hakkına sahip olduğunu düşünen mantığı iyi tahlil etmek ve bunun tutarsızlığını yetişmekte olan kuşaklara anlatmak lâzım. Evlat

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.