helal lokma   (270 içerik bulundu)

Yemek Adabı Nasıl Olmalı?

Mahmud Sâmi Ramazanoğlu Hazretleri yemek hususunda çok dikkatliydi. Yemeğin evvelinde ve sonunda muhakkak ellerini yıkardı. Sofraya gâyet tâzimli olarak, iki di

Allah'a Yaklaşmanın İlk Şartı

Mahmud Sâmi Efendi Hazretleri, kendisinden nasihat ve ders almak için ziyaretine gelenlere ilk olarak, mesleklerini ve helâl-haram husûsuna dikkat edip etmedikl

İnsanların Üç Temel İhtiyacı

İnsan, bu dünyaya üç temel ihtiyaçla gelir. Bunlar bedenî gelişimi temin için gıda, rûhî hayatın tekâmülü için terbiye, zihnen ve kalben terakkî için de ilim ih

Osmanlı’da “Kul Hakkı” Hassasiyeti

Avrupa’da henüz “insan hakları”nın adı bile bilinmezken Osmanlı’da yaşanan “kul hakkı” hassâsiyeti, hiç şüphesiz ki İslâm’a bağlılığın muhteşem tezahürlerinden

Suriyeli Bulduğu Altınları Polise Teslim Etti

Adıyaman’da, geçimini hurda toplayarak sağlayan ve akli dengesi yerinde olmadığı öğrenilen Suriyeli Zekeriya Tutüncü, çöpte bulduğu 30 bin lira değerindeki altı

Namazın Kabul Şartı: Huşû

Namazdaki huşû hâli o derecede mühimdir ki, kul, ona riâyeti nisbetinde muâmele görür.

Dua Ederken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?

Duâ büyük bir ibâdet olduğu için duânın âdabı da pek mühimdir. Bu anlamda dua ederken ve öncesinde şu 12 hususa dikkat edilmesi gerekir.

Namazın Önemi

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, imandan sonra ilk şart olan namazı ve namazın ehemmiyetini anlatıyor...

Huzurlu Bir İbadet İçin Ne Yapmak Gerekir?

İbadetlerden zevk alamamanın temel sebebi; haram ve şüphelilerden yeterince kaçınmamak ve günahlardan kendini lâyıkıyla korumamaktır.

Mü'minin Yiyeceği Helal Olmalı

Kul hakkı; adam öldürmek, alışverişteki hile, aldatma, işçinin ücretini vermemek ya da geciktirmek şeklinde olabilir. Bu tür kul hakkından tövbe edip kurtulabil

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.