elçi   (2205 içerik bulundu)

Ermeni Meselesini Kim Çıkardı?

“Ermeni meselesi” nedir, ne zaman ortaya çıktı? Ermeni meselesinin sorumlusu kimdir?

Sultan Iı. Abdülhamit Osmanlı'daki Hainleri Nasıl Temizledi?

II. Abdülhamît Han, Osmanlı'nın içerisindeki karışıklığa rağmen halkın huzuru ve ül­ke­nin selâmetini sağlayabilmek için bugünkü modern devletlere bile örnek ol

Ruslar'ı İstanbul'a Getiren Savaş

Eski takvimimize göre 1293 yılına denk geldiği için “93 Harbi” denilen bu savaşta da böyle oldu. Ruslar, beleşten bir zafer kazanarak tâ Tuna ötelerinden İstanb

Diyanet İşleri Başkanı Görmez'den, Mevlid Kandili Mesajı

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, 22 Aralık Salı'yı Çarşamba'ya bağlayan gecede Allah'ın bütün alemlere gönderdiği en son rahmet elçisi Hazreti Muhammed'in mevlidi

"93 Harbi" Neden Çıktı?

Sultan Abdülhamîd Han tahta yeni geçtiği ve henüz devletin dizginlerini tam mânâsıyla eline alamadığı için Mithat Paşa ve avanesi, kolay bir zafer elde edebilec

Kanuni Sultan Süleyman'ın Kayıp Mezarı Bulundu

Türkiye'nin Macaristan Büyekelçisi Şakir Fakılı Zigetvar yakınlarında Kanuni Sultan Süleyman'ın kayıp mezarının bulunduğu açıklandı.

Dünyanın En Büyük Mezarlığı

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, dünyanın en büyük mezarlığını anlatıyor...

Kur’ân-ı Kerîm’de Peygamberler ve Kıssaları

Kur’ân kıssalarında peygamberler, beşeriyyetin her bakımdan en mümtaz şahsiyetleri olarak takdîm edilir. Bunlar, kesbî bir gayretle değil, ilâhî bir tâyinle seç

Peygamber Efendimizin Hıristiyanlarla Münâsebeti

Arabistan Yarımadası’nda, bilhassa Peygamber Efendimizin yaşadığı Mekke-Medine bölgesinde, Hıristiyanlık çok yaygın bir din değildi. Hıristiyanlar daha çok Arab

"üç Nokta"nın Aşkı

Bir büyüğümden dinlemiştim vaktiyle, üç noktanın mânâsı için şöyle demişti: “Ân gelir üç noktanın anlattığını, bütün bir edebiyat şerh etmekte acze düşer.” Öyle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.