elçi   (2203 içerik bulundu)

Kafirin Gözü Ondan Asla Ayrılmaz

Cengâver Sultan Yavuz Sultan Selim Han, çok sade bir hayat yaşadı. Az uyuduğu için ekserî geceleri kitap okumakla geçirirdi. Her öğün tek çeşit yemek yerdi. Ağa

Ahıska Sürgünleri İstanbul'da

Ahıskada’dan sürgün edilen asırlık çınarlar İstanbul’u gezdiler.

Azerbaycan'da Osmanlı Şehidleri Anıldı

Azerbaycan'ın Gobustan bölgesinde bulunan Türk Şehitliğinde, başkent Bakü'nün, Kafkas İslam Ordusu tarafından Ermeni çeteleri ve Bolşevik birliklerinden kurtarı

Osmanlı'da Kurulan Vakıfların Sayısı

Vakıf tesisi, mânevî bir olgunluk tezâhürü olduğundan bu faaliyet, mürşid-i kâmillerin irşad ve rûhâniyetinden istifâde eden topluluklarda çok daha geniş bir sû

Bm'ye Filistin Bayrağı Asılacak!

Filistin bayrağı yapılan oylama sonucu BM genel merkezine 20 gün içinde asılacak.

Türkiye'nin Savaşı Kimlerle?

Medya ve diğer kitle iletişim araçları üzerinden dezenformasyonla oluşturulmak istenilen "Türkiye algısı", aslında nasıl bir savaşın içinde yer aldığımızı göste

Gül Baba Türbesi İçin Restorasyon Çalışmaları Başladı

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Gülbaba Türbesi’nin restorasyonuna yönelik kazı çalışmaları Türk İşbiriliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın (T

Cihat Nedir ve Nasıl Olmalıdır?

Cihâdı savaştan ibaret görmek, hakîkati ifâde etmediği gibi cihâdın Kur’ân ve Sünnet’te verilen mânâ ve muhtevâsı bakımından da eksik ve yanlıştır. “Gayret etme

İstanbul'da Pasaportla Girilen Müslüman Mezarlığı

Bir mezarlık düşünün bir Fatiha okuyacaksınız ama mümkün değil… Çünkü bu mezarlık yabancı bir memleketin bahçesinde yer alıyor. Pasaportla girilmesi normal diye

Saraylarda Yemek Neden Çinili Tabakla Yenir?

İstanbul’da bulunan Saraylara gezdiğinizde sanırım hepinizin gözüne çarpan bir detay vardır. Mutfak bölümüne baktığınızda bol miktarda “Çinili tabak” ve “çinili

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.