helak   (2709 içerik bulundu)

Yunus Emre Hazretleri Nefsini Nasıl Terbiye Etti?

Yunus Emre Hazretleri, şeyhi Taptuk Babaʼnın dergâhında, nefsini terbiye etmek için “erbaîn”e girer. Kırkıncı gün, nefsine sahip olup olamayacağı hususunda bir

İlmi İrfana Dönüştürmek

İlmi zihne depolamak kâfî değildir. Mühim olan, ilmin gerektirdiği olgunlukta bir şahsiyet ve karakter sergilemektir. Bu takdirde ilim, irfâna dönüşerek sâlih a

Hayır Bildiğinizde Şer Şer Bildiğinizde Hayır Olabilir

Müslüman elinden geleni yapar ve sonra tevekkül eder. Rızkını verenin kim olduğunu bilir ve Rabb'ine hamd eder. Çünkü bizler hakkımızda ne hayırlı ne şer bileme

Peygamber Efendimiz’e Büyü Yapıldı mı?

Peygamber Efendimiz’e büyü yapıldı mı, yapıldıysa nasıl bozuldu? Dinimizde büyü (sihir) yapmanın hükmü nedir? Büyü yapan şirke girer mi? Büyünün İslami hükmü...

Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı Nasıl Kuruldu?

Aziz Mahmûd Hüdayi Vakfı nasıl kuruldu? Kuruluş hikayesi nedir? İstanbul'dan dünyanın dört bir yanına uzanan yardım ve kardeşlik ağı nasıl oluştu? Osman Nuri To

Kabe Tarihi

Kabe ilk defa ne zaman ve kimin tarafından yapıldı? Kabe nerede, hangi şehirdedir?  Kabenin içinde ne var? Alemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar i

Mü'minlerin Dostu

Mü’min, Allâh’ı kendisine “velî: dost” seçen kimsedir. Diğer dostları, Allah ile dost oldukları kadar ona yakın; O büyük ve yegâne dosta bigâne kaldıkları kadar

Hudeybiye Antlaşması Ne Zaman ve Kimlerle Yapıldı?

Hudeybiye Antlaşması ne zaman ve kimler arasında yapıldı? Hudeybiye Antlaşması’nın nedenleri, sonuçları ve önemi nedir?

Beni Kurayza Savaşı

Beni Kurayza hadisesi nasıl ortaya çıktı? Beni Kurayza Yahudileri hakkında verilen hüküm nedir? İşte Beni Kurayza Yahudileri meselesi...

Fatiha Suresi'ndeki Muhteşem Hikmetler

Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerim, kâinatın fihristi ve bütün varlığın istikamet rehberidir. Kur’an, insanlık için yegâne reçete ve tek kılavuzdur. Kur’ân-ı Kerim’d

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.