Nefİs   (2285 içerik bulundu)

Yaradılış Harikası: Erken Uyarı Sistemi

İnsanın tohumu olan zigot, rahme tutunurken, yumurtalıktan yumurtayı bırakan hücreler, onun sağlıklı bir şekilde rahme yerleşmesini sağlayan bir hormonu salgıla

Adam Olamayışımızın Sebepleri Nelerdir?

Yüzakı Dergisi, Aralık [2015] sayısında; ümmet olarak, millet olarak ideal mânâda «adam olamayışımız»ın sebeplerini masaya yatırıyor.

Bugün Müslümanların En Büyük Problemi Nedir?

İslâm; hukuk, siyaset, toplum ve ekonomi prensipleri ile çizgileri net bir din olarak başta Kur’ân-ı Kerîm’de, ardından onun tefsiri olarak da sünnet-i seniyyed

Tasavvufta Amaç Kerâmet Değildir!

Tasavvufî seyr u sülûk, kāl/söz değil, hâldir. Allah dostlarının ahlâk ve hâllerinden nasip alabilmektir. Lafızda takılıp kalanlar ve işi fesahat ve belâğat dol

Pierre Loti'nin Gözüyle İstanbul

Meşhur Fransız edîbi Pierre Loti, dîni, kültürü ve ırkı başka olduğu hâlde İstanbul’da yaşayan Türkler’in, İslâmî, nezih ahlâk ve âdâblarının hayranı olmuş dâim

Esas Alışveriş Kalptedir

Merhum Hacı Gedikli Ağabey ile sağlığında yapılan sohbetten…

Hayattaki Amacımız Nedir?

Modern toplumlarda insanlar kafalarını kaldırıp hidayet nuruna bakmak yerine, başlarını önüne eğip ellerinde taşıdıklarına, telefonlarına bakıyorlar, beyinleri

"nefsi Levvame" (kendini Ayıplayama) Nedir?

Müslüman hayatı anlarken ve hayatında yer alan kurumlar (günlük hayat, aile, toplum) ile ilişkilerini şekillendirirken önce kendisinden yola çıkmalıdır. Tasavvu

Nasıl Derviş Olunur?

Ahmet Taşgetiren bu ay Altınoluk dergisinde "Dervişlik Olaydı Taç ile Hırka" başlıklı yazısı ile günümüz dervişliğini yorumluyor.

Kalbimizden Hayata Nasıl Bakabiliriz?

Dr. Adem Ergül, "Şekilcilik kolaycılıktır. Öze inmek zordur. Hâlbuki kalite, öze inişle doğru orantılıdır. Kişi, özünü pişirmeden hamlıktan kurtulamaz. Özün kem

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.