nasip   (2417 içerik bulundu)

Gönül Darlığının Sebepleri

Rabbımız zülcelâl velkemâl hazretleri, bazı kullarının sadırlarına, göğüslerine mânevî genişlik ihsan eylemiş, onlar bu sâyede ferâha huzûra kavuşmuşlardır. Baz

Gün, Milletçe Kenetlenme ve Geleceğimizi İnşa Etme Günüdür

Tüm camilerimizde bugün okunan Cuma hutbesinde "Gün, milletçe kenetlenme ve geleceğimizi inşa etme günüdür" denildi.

'osmanlı' Ne Anlama Geliyor?

Bizler, ecdâdımızın inşâ ettiği fazîletler medeniyetinin ve rahmet toplumunun bugünkü devamı ve temsilcileriyiz. Her medeniyet, kendi insan tipini meydana getir

Sıradan İşleri İbadete Nasıl Dönüştürebilirsiniz?

Şuurlu insan bir bardak suyu içerken, bir lokma ekmek yerken, bunları ruhu yani maneviyatı adına yapar ve böylece sevap kazanır, şuurlu insan en basit dünyevi i

Dünyada Güzellik Ahirette Güzellik

Kimine göre de dünyadaki hasene, imandır, salih ameldir, güzel ahlaktır, faydalı ilimdir, helal kazançtır, hayırlı eş ve evlattır. Ahiretteki hasene ise afiyett

Kulluk Şuuru İçinde Bir Hayat

Musa Efendi, hayatını hikmet ve adalet terazisi üzere tanzim ederek, "kulluk merkezli kişisel organizasyon"un nasıl yapılabileceğini en güzel bir şekilde şahsın

Abdullah Zü'l-bicâdeyn (ra) Kimdir?

Abdullah Zü’l-Bicâdeyn (r.a.) Allah ve Resûlü yolunda iki kilim parçasını kendine elbise yapıp imanından taviz vermeden yaşayan coşkun gönüllü bir yiğit!..

Salalar F-16 ve Tankların Seslerine Galip Geldi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, TRT Haber’de  15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimiyle ilgili gazeteci Yaşar Taşkın Koç’un sorularını cevaplan

Huzurlu Bir Gelecek İçin Ne Yapmalıyız?

Peygamber Efendimiz çok sevdiği kızı Fâtımaʼyı dâimâ takvâya, zühde ve istiğnâya teşvik etmiş, bu dünyadaki sıkıntılara katlanarak ukbâda ebedî saâdete ermeyi t

Ayasofya'da 85 Yıl Aradan Sonra Sabah Ezanı Okundu

Ayasofya'da, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in katıldığı Kadir Gecesi programının ardından 85 yıl sonra sabah namazı ezanı okundu.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.