Nefİs   (2284 içerik bulundu)

Nefsimizin Üzerimizdeki Hakkı Nedir?

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Altınoluk Dergisi'nin Mart sayısında yayımlanan makalesinin son bölümünde "kibir" konusuna değindi. Yazıda, Kur'an-ı Keri

Mükemmel Tedbir!

Doğan her bebekte yeni bir yüz seyretmekteyiz. Yüce bir kudreti, azameti ve sınırsız bir ilmi temâşâ etmekteyiz… Bu yazıda Dr. Betül Nefise İnal "Cinsiyetlerin

İslam'a Göre Sevgi Nasıl Olmalı?

 Sevmek fiili, yüzyıllardır tarif edilmeye çalışılan bir olgu. Altınoluk Dergisi'nden Melike Şahin  İslam'a göre sevginin nasıl olması gerektiğini yazdı.

Büyük Mükâfatı Kazanmanın Kur’ân’da Geçen 14 Yolu

İsrâ Sûresi’nde şöyle buyruluyor; “Doğrusu bu Kur’ân en doğru yola götürür ve yararlı iş yapan mü’minlere büyük ecir olduğunu, âhirete inanmayanlara can yakıcı

İnsanlık İçin Namaz Semineri

Namaz Gönüllüleri Platformu tarafından başlatılan “Namazla Diriliş Seferberliği” devam ediyor. Namaz Gönüllüleri Platformu ve Ensar Vakfı’nın desteği ile İmam H

Neyi Kaybettiğini Hatırla!

Gönül genişliği ve iç huzuru bugün geçmişe oranla kaybettiğimiz hasletlerin en başında geliyor. Zira Rabbimiz kalplerin ancak kendisini zikretmekle huzur bulaca

Müslümanın 'gönül' Dünyası

Dr. Adem Ergül, Altınoluk Dergisi'ndeki yazısında "Huzur Bulan, Huzur Veren Derya Gönüller" başlığında Müslüman'ın gönül alemini anlatıyor.

"Dert" Kelimesi Dergimizin Diğer Adıdır

'Türkiye'nin Ebedî Gençlik Dergisi' GENÇ, 2006 yılında aylık olarak yayın hayatına başladı. Mehmet Lütfi Arslan’ın öncülüğünde "ebedi gençliği" bulmak

Siyer-i Nebî Nasıl Öğrenilir?

Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i tanımak, O’nu satırlardan okumaktan ziyâde, sadırlardan okumakla mümkündür. Yani, nebevî ahlâk ile ahlâk

Madde ve Mânâ Sultanları

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, bu ay Genç Dergisi'nde yayımlanan makalesinde, kendisine yöneltilen "Efendim; Osmanlı pâdişahlarından özellikle üzerinde durduğunu

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.