zikir   (2637 içerik bulundu)

“Müminin Mümine Duası Kabul Olur” Hadisi

Din kardeşine gıyabında dua etmenin fazileti nedir? “Müminin mümine duası kabul olur” hadisi ne anlatıyor?

40 Adımda Hac İbadeti

Hac ibadeti nasıl yapılır? Türkiye'den giden hacılar genellikle hangi Hac çeşidini yaparlar? Diyanet'in yayınladığı 40 adımda kısaca hac rehberi.

Esmaül Hüsna’nın İnsan Üzerindeki Etkileri

Allah’ın isimleri insanda nasıl tecelli eder? Esmaül Hüsna’nın kişi/insan üzerindeki etkisi...

Dua Ederken Israrcı Olmalı mıyız?

Duada ısrar etmek doğru mudur? Duada ısrarcı olmalı mıyız? Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor...

Hâce Yakup Çerhî Hazretleri’nin Sohbeti

Hâce Yakup Çerhî (k.s.) nasıl sohbet ederdi? Hâce Yakup Çerhî Hazretleri’nin sohbetini istifadenize sunuyoruz.

“Allahümme Falikal” Duası İle Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Allahümme falikal...” duası ne için okunur? Hadisi şerifte geçen geçen “Allahümme falikal...” duasının Arapça Türkçe okunuşu ve anlamı...

“Allahümme’nfa’nî Bima ‘Allemtenî ve ‘Allimnî Ma Yenfeunî” Duası İle Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Allahümme’nfa’nî bima ‘allemtenî ve ‘allimnî ma yenfeunî...” duası ne için okunur? Hadisi şerifte geçen geçen “Allahümme’nfa’nî bima ‘allemtenî ve ‘allimnî ma

“Allahümme İnni Eselüke Fi'lel Heyrati” Duası İle Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Allahümme inni eselüke fi'lel heyrati...” duası ne için okunur? Hadisi şerifte geçen geçen “Allahümme inni eselüke fi'lel heyrati...” duasının Arapça Türkçe ok

““Allahümme Ahsin ‘Âkıbetena Fi’l-Umûri” Duası İle Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Allahümme ahsin ‘âkıbetena fi’l-umûri...” duası ne için okunur? Hadisi şerifte geçen geçen “Allahümme ahsin ‘âkıbetena fi’l-umûri...” duasının Arapça Türkçe ok

Musa Efendi Geceleri Nasıl İhya Ederdi?

Mûsâ Efendi Hazretleri geceleri nasıl ihyâ ederdi? Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, Mûsâ Efendi Hazretleri’nin geceleri ihyâ hâlini anlatıyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.