yavuz sultan selim   (280 içerik bulundu)

Yavuz Sultan Köprüsü Açılıyor

Birçok özelliği bakımından Türkiye ve dünya mühendislik tarihi için büyük bir kilometre taşı olma niteliğindeki Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyol

Allah İçin Sevmek Birleştirir!

İslâm, ferdiyetçiliği ve bencilliği reddeder; ictimâîleşmeyi ve diğergâmlığı telkin eder. İctimâî terbiyenin ilk tezâhürü ise, cemaatle kılınan namazlarda başla

Çemberlitaş Tarihi

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Erkam Radyo'da icra edilen "İstanbul'un Sırları" programında Bizans döneminde inşâ edilen  ve İstanbul'un simgelerinden biri

Söz Sultanlarının Kelâmına Dikkat Kesilin!

Osmanlı Devleti birçok münevver ve mütefekkir sultan tarafından yönetildi. İşte sadece yaptığı fetihlerle değil, fikir ve düşünceleriyle de dünyaya nam salan ba

Camide İsteyene Yeni Çorap Uygulaması

Ordu'nun Altınordu ilçesinde bulunan bir camide uygulamaya konulan proje ile namaz kılmak isteyen cemaate yeni çorap veriliyor.

Osmanlı Devleti'nin Kuruluşunda Tasavvufun Rolü

Osmanlı tarihini yazmış olan yerli ve yabancı bütün müellifler, daha ziyâde zâhirî sebepler ve hâdiseler üzerinde dururlar. Ancak bu sebepler ve hâdiselerin bir

Yolda Bırakmayan Sevgi

Kim ki Allah ve Rasûlü’nü sever; dünya-âhiret yolda kalır mı? Kimi ki Allah ve Rasûlü sever; işleri, yolları açılır, kederleri biter, zorluklar kolaylaşır, düny

Osmanlı'yı Kurtaran Sultan

Sultan Abdülazîz Han, cesur, hamleci, fikren ve rûhen sağlam bir pâ­di­şahtı. Nitekim kötü bir vaziyette devraldığı devleti, içine düşmüş bulunduğu bâdirelerden

Hüdâyi Hazretleri 1. Ahmed'in Cenazesini Yıkadı mı?

1. Ahmed Hân’ın cenâzesinin yıkanması için mürşidi Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri dâvet edildi. Bu davete Hüdâyi Hazretleri şu şekilde cevap verdi...

Bilinmeyen Yönleriyle "Deve"

Göçebe hayatı temsil etmede akla gelen hayvanlardan olan develer, birçok kavmin kültürüne yerleşir. Savaşlarda zorlu seferlerde büyük görevler üstlenmiş masalla

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.