Cenâb-ı Hak, sevdiği ve râzı olduğu müttakî kullarından bahsederken, onların günahlarından hemen tevbe ettiklerini ve günahta aslâ ısrar etmediklerini şöyle hab
İslamın bizlere öğrettiği zaman hassasiyeti her salisenin bile çok kıymetli ve değerli olduğudur. Hayat, Cenâb-ı Hakk’ın her insana bir defa kullanmak üzere bah
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hangi yolla ilim elde etti? Sünnetin kaynağı neydi? Hz. Peygamber’deki peygamberlik melekesi, diğer bir ifadeyle nübüvvet ilminin k
Dünyâ bir imtihan ve ibtilâlar mekânıdır. İlk nazarda râyihası, hoş ve tatlı gelir. Nefse tazelik ve canlılık verir. Lâkin bir tuzaktır ki, nefs engelini aşama
Kur’ân-ı Kerîm’de üzerinde en çok durulan hususlardan biri olan sabır, değişen acı-tatlı şartlar karşısında kalbî muvâzeneyi bozmamak, kulluk dengesini ve gayre
Kelime olarak “güzel son” anlamına gelen “hüsn-i hâtime”, ıstılah mânâsıyla, son nefeste rûhunu Allâh’a îman etmiş bir kul olarak teslim etmek demektir. Peygamb
Hak dostlarından Behlül Dânâ ve Halîfe Harun Reşid arasında geçen hikmet dolu hadise...
Eskiler, “Kalpten kalbe yol vardır.” demişlerdir. Bu yol, kalpten kalbe hâl akışını sağlayan muhabbet kanalıyladır. Bu bakımdan kötülere muhabbet edenler, onlar
Bilgi edinmek uğrunda yıllarını okul yollarına, kitap ve defter başında dirsek çürütmeye sarf eden nesillerimize; mutlaka, ilmi faydalı hâle dönüştüren sırrı, y
Kur'anı doğru anlamak için ne yapmalıyız? Allah (cc) Kur'anı anlamak adına bizden ne istiyor? Kur'an'ın muhatabı olarak bizlerin üzerine düşen görevler ve dahas
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.