KUL HAKKI   (679 içerik bulundu)

Şuarâ Suresi 189. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Şuarâ Suresi 189. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 189. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Şuarâ Suresi 188. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Şuarâ Suresi 188. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 188. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Şuarâ Suresi 187. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Şuarâ Suresi 187. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 187. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Şuarâ Suresi 186. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Şuarâ Suresi 186. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 186. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Şuarâ Suresi 185. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Şuarâ Suresi 185. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 185. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Şuarâ Suresi 184. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Şuarâ Suresi 184. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 184. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Şuarâ Suresi 183. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Şuarâ Suresi 183. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 183. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Şuarâ Suresi 182. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Şuarâ Suresi 182. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 182. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Şuarâ Suresi 181. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Şuarâ Suresi 181. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 181. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Şuarâ Suresi 180. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Şuarâ Suresi 180. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 180. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.