şirk   (3230 içerik bulundu)

Müslümanca Bakış Ölçüleri

Dr. Adem Ergül bu yazıda, İslâm âlim­lerimizin tespitlerinden yola çıkarak, varlık ve hâdiselere Müslümanca bir bakış çerçevesi sunmaya çalışıyor. Hem olması ge

Camide Kütüphane Kurdular

Kadıköy’deki Suadiye Camisine ilgiyi artırmak amacıyla başlatılan ve yıllar içinde büyüyen kitap köşesi, başka ilçelerden de ziyaretçi çekiyor.

Ümmü Hanî (ra) Kimdir?

Ümmü Hânî radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhî vesellem Efendimizin amca kızı... Hz. Ali (r.a)’ın kızkardeşi... İsmi Mevlid-i Nebevî’nin Mirâc bölmünün

Beş Yaşındaki Engelli Çocuğun Yürek Burkan Dramı

Muş’un Malazgirt ilçesinde annesi evi terk eden, babası ise çalışmak için şehir dışına giden beş yaşındaki engelli Mirhan Üncü'ye babaannesi bakıyor.

Peygamberimize Göre Güzel Son

Kelime olarak “güzel son” anlamına gelen “hüsn-i hâtime”, ıstılah mânâsıyla, son nefeste rûhunu Allâh’a îman etmiş bir kul olarak teslim etmek demektir. Peygamb

Eşref-i Mahlukâtsın Sen Ey İnsan!

Kazanırken her şey mubah, dağıtırken kırkta bir mi? Bu duruşta bir yanlışlık görmeyen o gözler, kör mü?

Ali Vyacheslav Polosin Neden Müslüman Oldu?

Vyacheslav Polosin, lisans eğitimini felsefe üzerine almış bir akademisyen ve yazar / analist. Zamanında Rusya Ortodoks Kilisesi’nin en üst kademelerinde yer al

Gökyüzüne Manevi Olarak En Yakın Nokta

Burası, gökle yerin âdeta kesiştiği nokta… Dünyanın gökyüzüne -mânevî olarak- en yakın noktası… Bu yüzden “Hazret-i Süleyman’ın mührü” olarak kabul edilen iki y

Kur'anı Doğru Anlamak

Kur'anı doğru anlamak için ne yapmalıyız? Allah (cc) Kur'anı anlamak adına bizden ne istiyor? Kur'an'ın muhatabı olarak bizlerin üzerine düşen görevler ve dahas

Muaz İbni Hâris Kimdir?

Muaz ibni Haris radıyallahu anh, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in huzurunda iki Akabe görüşmesinde de bulunma şerefine nail olmuş bir genç sa

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.