TAKVA   (3720 içerik bulundu)

Namazda Bunlara Dikkat!

Namazda kalbin huşûu ile bedenin ritmini birleştirmeyen kimse, namazın hakîkatine nâil olamaz. O hâlde hem rûhen hem de bedenen namazın hakîkatine hazır olmak g

Tasavvufun Hedefi Nedir?

Tasavvufun hedefi nedir? Tasavvufun hayatımızda ki yeri nedir? Tasavvuf ülkemizde nasıl algılanıyor? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplyor...

Peygamber ve Velilerle Görüşmenin Yolu

Mevlânâ Hazretleri buyurur: “Kur’ân-ı Kerîm, peygamberlerin hâl ve vasıflarıdır. Okuyup tatbik edersen, kendini peygamberlerle, velîlerle görüşmüş farzet! Ku

Yılbaşı Eğlencelerini Seyretmek Kalbe Zarar Verir

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi müslümanın son nefes endişesi olması gerektiğini anlatıyor ve sohbetinin sonın yılbaşı eğlencelerini seyretmenin kalbe mânen zarar

Gelinler Evlat Kayınvalideler Anne

Günümüzde takvâya ulaşmış pek çok hanım için gelinler zaten evlât, kayınvâlideler de annedir. Fakat gerçek şudur ki, bu sayı gitgide azalmıştır. Artık namazları

Muhammed Seyfüddin Hazretlerinin Faziletleri

Şeyh Seyfüddîn Hazretleri, mânevî heybet ve haşmet sahibi bir Hak dostu idi. Sultanlar ve emirler onun meclisinde hürmetle ayakta bekler, ondan evvel oturmaktan

Kulluğun Şiarı: Acziyet ve Noksanlık

Bir mü’minin tevâzû sahibi olabilmesi ve amellerini makbûl bir şekilde îfâ edebilmesi için acziyetini idrâk ederek kusurlarını görmesi lâzımdır. Zira kulluğun ş

Üsve-i Hasene

Üsve-i hasene nedir, ne anlama gelir? İşte üsve-i hasene kısaca...

Kalbi Muhabbetle Beslemek

Muhammed Mâsûm Hazretleri, fânî muhabbetlerden kurtularak ilâhî muhabbete teksif olmayı tavsiye eder ve şöyle buyururdu: “Seyr u sülûk, riyâzat, mücâhede ve sık

Emsal Ne Demek?

Emsal: Benzerler, eşler, yaşıtlar. Denk. Örnek, numûne anlamına gelir.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.