YOLCULUK   (1548 içerik bulundu)

“Eşariler Bendendir, Ben De Onlardanım” Hadisi

Eş’arîler, Peygamberimizin (s.a.s.) takdirini nasıl kazandı? Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in, “Eş’arîler bendendir, ben de onlardanım” sözünü söylemesinin hikme

İmâm-ı Rabbâni Hazretlerinin Hayatı

Altın Silsile’nin 23’üncü halkası, Hindistan’da yetişen en büyük veli ve alim; İmâm-ı Rabbânî Hazretlerinin hayatı...

Ashâb-ı Kirâmın Kur’ân’ı Yaşaması

Ashabı Kiram Kuran'ı nasıl okur ve nasıl yaşardı? Sahabenin hayatından Kuran'a ve sünnete olan itaat ve teslimiyetlerine örnek hadiseler...

Deveye Bakmıyorlar mı?

Gaşiye suresi 17. ayette devenin örnek olarak gösterilmesinin hikmeti nedir? Osman Nuri Topbaş Hocaefendi anlatıyor...

İslam’da Ölüme Dair Merak Edilenler

İslam inancında ölüm ne ifade eder? Son nefeste imanla gitmek için ne yapmalı? Ölüm nasıl gerçekleşir? İnsan ölünce pişmanlık duyar mı? Beden ve ruhun yolculuğu

Hasta Ziyareti veya Sevdiği Bir Kişiyi Ziyaret Etmenin Fazileti İle İlgili Hadis

Hadisi şerifi nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

Fetanet ve Feraset ile İlgili Örnekler

Fetanet ve feraset ne demektir? Fetanet ve feraset ilgili ayet ve hadisler nelerdir? Peygamber Efendimizin hayatından fetanet ve feraset örnekleri.

Kuran Okumaya Önem Vermek

Rasûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) ve ashâbının en mühim meşgûliyeti, Allah’ın Kitâbı’nı tefekkür etmek, anlamak ve öğrenmek; en büyük arzu ve iştiyakları da Kur’â

Abdest Ayeti

Abdest ayeti veyahut teyemmüm âyeti hangi surede geçmektedir? Abdest ayeti veyahut teyemmüm âyeti ne zaman ve hangi hadise üzerine nazil olmuştur? Abdestin farz

Peygamberimizin Yokuş Çıkarken Allahu Ekber, Yokuştan İnerken Sübhanallah Demesinin Hikmeti

Peygamberimizin (s.a.s.) yokuş çıkarken Allahu ekber yokuştan inerken sübhanallah demesinin hikmeti nedir? Yolcunun yokuş çıkarken Allahu ekber, yokuştan inerke

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.