abdülhamid   (291 içerik bulundu)

Boğazdaki Türbeler

Denizciler İstanbul Boğazı`nın dört manevi bekçisi olduğuna inanır. Bunlar Üsküdar`da Aziz Mahmud Hüdayi, Beykoz`da Yûşa Hazretleri, Sarıyer`de Telli Baba ve Be

Îmanla Yazılan Bir Destan

Cihan tarihinin en azametli harplerinden biri olarak tarihe geçen Çanakkale muhârebeleri nasıl başlayıp devam etmişti? Çanakkale Zaferi'nin manevi cepheleri nel

Bu Güzelliğe Hayran Olunur

Şeyh Muhammed Es‘ad Erbîlî Hazretleri’nin ahirete irtihalinin seneyi devriyesinde hatıralarda Erbilli Şeyh M. Es’ad Efendi...

Lübnan'da Osmanlı İzleri Bir Bir Siliniyor

Lübnan'ın Trablus kentindeki Osmanlı binaları ardı ardına yıkılıyor. Şehirde, üzerinde ay-yıldız bulunan az sayıdaki binalar da yıkılma tehdidi altında. Onlar d

Madde ve Mânâ Sultanları

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, bu ay Genç Dergisi'nde yayımlanan makalesinde, kendisine yöneltilen "Efendim; Osmanlı pâdişahlarından özellikle üzerinde durduğunu

Osmanlıca Neden Gerekli?

Milli Eğitim Şurası'nda Osmanlı Türkçesi'nin Anadolu İmam Hatip ve Sosyal Bilimler liselerinde zorunlu olmasını ön gören tavsiye kararı milyonlarca Osmanlı belg

Kemal Özer Ebola Aşısının Arka Planını Anlatıyor

Gıda Güvenliği Hareketi’nin Başkanı, Gazeteci-Yazar Kemal Özer, son zamanlarda Ebola salgını sonucu gündeme gelen Ebola aşısının arka planını İslam ve İhsan'a a

"islâm, 20 Sene Sonra Çok Farklı Yerde Olacak"

Yaptığı ilmi çalışmalar ile yakından tanınan Naim Karaman Hoca Efendi, Gebze’de hakkın rahmetine kavuştu. Uzun yıllar Beyoğlu Galata’daki Arap Camii Baş İmamlığ

İki Rütbeden Sonra Üçüncüyü İstedi ve Şehîd Oldu

2. Abdülhamîd Hân’ın kumandanlarından, küçük yaşlarda hâfız olmuş ve Anadolu terbiyesi ile yetişmiş kıymetli bir şahsiyet; Abdülezel Paşa(?-1898)

"Işid'in Arkasındaki Güç Tartışmasız İsrail'dir"

Tarihçi-Yazar Kadir Mısıroğlu A Haber'de yayınlanan Deşifre isimli programda gündemdeki sıcaklığını koruyan Irak'ın IŞİD adlı terör örgütü tarafından işgali mes

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.