İMTİHAN   (3209 içerik bulundu)

Prof. Dr. Bekir Topaloğlu Vefat Etti

Akademisyen, Alim Prof. Dr. Bekir Topaloğlu (80) bu gece İstanbul’da vefât etti.

Takva Nedir? Takvâyı En İyi Anlatan Kıssa!

Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-, Übey bin Kâ‘b -radıyallâhu anh-’a takvânın mâhiyetini sorar. Übey -radıyallâhu anh-: “–Sen hiç dikenli bir yolda yürüdün mü ey

İman Nimetinin Bedelini Nasıl Öderiz?

Cenâb-ı Hak biz âciz kullarını yoktan var edip sayısız varlıklar arasında insan, insanlar arasında ehl-i îman, ehl-i îman arasında da Rasûl-i Ekrem (a.s.) Efend

Cennete Götüren Nimetler

İnsanın kulluk sınavı için hayat ve ölüm gerçeğini yaratan ve ona “En güzel amel ve davranışı ortaya koyma” hedefi gösteren [1] Yüce Rabbimiz, “En güzeli ortaya

Kendinizi Hiç Hesaba Çekiyor Musunuz?

“Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe, aslâ birr’e (yani hayrın kemâline) erişemezsiniz. Her ne infâk ederseniz; şüphesiz Allah, onu hakkıyla bilir.” (Âl-i İmrâ

Şuurlu Mü’minlerin Sorumluluğu

Dünya ve âhiret hayatımızın en değerli sermayesi olan İslâm’ı korumak, yaşamak ve yaşatmak için her türlü sıkıntıyı göze almalıyız.

Allah'ın Kendisini Sevmesini İsteyen Kişi Ne Yapmalı?

Kâinatta var olan her zerre, dâimâ Cenâb-ı Hakk’a itaat hâlinde. Güneş bu itaat çerçevesinde doğup batıyor. Günler bu itaatle uzayıp kısalıyor. Toprak bu itaati

Günlerimizi Nasıl Değerlendirmeliyiz?

Cenâb-ı Hak bizleri, mârifet ve muhabbetine nâil olabileceğimiz hususiyetlerle donattı. Mükerrem kıldı. Ahsen-i takvîm üzere halketti. Bizlere lûtuflarda bulund

Bekir Hâki Efendi Kimdir?

Son devir din âlimlerinden olan Bekir Hâki Yener Efendi, Azerbaycan asıllı olup eğitim hayatı Türkiye’de geçmiş bir Hukuk adamıdır. Karabağ’da doğdu ve ailesiyl

Kayseri Şehbal Şebnem Dergi Yarışması

Anadolu’nun bağrından bir mektup geldi Şebnem Dergisi'ne... Şebnem Dergisi’nin, toplumumuzu ve âilelerimizi nasıl kuşattığı, onların dergimizi nasıl sahiplendiğ

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.