şeyh sadi   (316 içerik bulundu)

Dili Korumak İle İlgili Hadisler

Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in İnsanlar için Allah yolunda cihâd'dan daha hayırlı buyurduğu hadis-i şerifi ve dili korumakla ilgili hadisl

Müminin Kalbinin Tekâmül Etmesi İçin 5 Şart

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in hâlinden, namazın ehemmiyetinden ve mü'ninin kalbinin tekamülü için gerekli ş

Şeyh Her Şeyi Bilir mi?

Bâzı müridler, mürşidlerine duydukları muhabbette aşırıya kaçarak heyecan taşkınlığı içinde; “Benim mürşidim her şeyi bilir!” gibi düşüncelere kapılabilirler. Ş

Kapitalizm'e Karşı İslami Duruş Nasıl Olmalı?

Günümüzü esir eden şer sistemi Kapitalizm'e karşı nasıl bir İslami tavır takınmak gerekir?

İslâm'da İstişâre Heyetine Alınmayacak 3 Kişi

Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- buyurur: “Şu üç kişiyi istişâre heyetine alma: Seni yoksulluğa düşmekle korkutarak iyilik yapmana mânî olan cimriyi. Büy

Tasavvufta Hiçlik Nedir?

Cenâb-ı Hak ehemmiyetine binâen, Kurʼân-ı Kerîmʼde arka arkaya tam yedi kez yemin ettikten sonra beyân eder ki: “Nefsini kötülüklerden arındıran (maddî ve mâne

Takvâ ve Fücur Nedir?

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, bugünkü gündem yazısında "takva" ve "fücur" kavramlarına, hayır ve şer çatışmaları değindi. 

Kısmetine Râzı Olmayan Kuldan Allah Da Râzı Olmaz!

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, hikmetli sözlere şerhler düşmeye devam ediyor.

Tasavvufun Gayesi Nedir?

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi bu haftaki sohbetlerinde tasavvufun gayesi açıklıyor.

Hâlid-i Bağdadî'nin Kardeşine Yazdığı Mektuptan Bir Bölüm

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Altınoluk Dergisi'nin Şubat sayısında Bâyezîd-i Bistamî -rahmetullahi aleyh-'in hikmetli sözlerinden birkaçını şerh etti.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.