Hak dostu, meşhur tâbiriyle; “insan-ı kâmil”dir. Yani Allah Teâlâ’nın insanoğlundan istediği ideal ve model şahsiyettir. Bununla birlikte, her velî zâtın husûsi
İslam üzere doğup, İslam üzere yaşamak ve İslam üzere imanlı bir şekilde (hüsn-i hâtime) ölmek her müslümanın isteyeceği büyük bir kazanç ve nimettir. Peki bizl
Mânevî arınma ve tekâmül yolculuğu olan seyr-u sülûkte, sohbet, zikir, muhabbet ve hizmetin dışında da pek çok mânevî terbiye usûlü bulunmaktadır. Bu terbiye me
Hayâtın en mânidar noktalarından biri olan cenaze merâsimleri yozlaştırılarak mevtâ üzerinden dolaylı bir güç ve îtibar gösterisine dönüştürülmektedir.
İslam merhamet dinidir ve İslam ahkamının uygulandığı heryerde merhamet esintileri mevcuttur. Yarım asır hüküm süren Osmanlı'nın en bariz ve takdire şayan değer
Erkam Radyo'da İstanbul'un Sırları adıyla program yapan İstanbul Seyyahı Fahri Sarrafoğlu Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendi ile Osmanlı’da Vakıflar ve Vakıf
Tasavvuf, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e vâris olmuş gerçek mürebbîler elinde; nebevî terbiye metodlarıyla, nefsin tezkiye, kalbin tasfiye
Helal-haram sınırlarının nerede ise tamamen ortadan kalktığı ya da ayrıştırılamayacak kadar karıştığı bir ortamı yaşıyor ve paylaşıyor olduğumuz ne yazık ki acı
Aile içi kul hakkı nedir? Müslümanın kula karşı ve Allah'a (cc) karşı olan hakları nelerdir? Bir baba ve annenin çocukları üzerinde hakkı olduğu gibi çocukların
Unutmayalım ki hepimiz dünyaya bir defalığına geldik. Hayat imtihanımız bir sefere mahsus. Dünya hayatının tekrarı yok. Dünyevî imtihanlarda kaybedersek, tekrar
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.