hamd   (4238 içerik bulundu)

Mesnevi’deki Meşhur Hikaye

Mevlânâ Hazretleri’nin Mesnevî’deki bu meşhur hikâyesi; âhir zaman ümmeti olmanın hem güzel ve rahmet tarafını bizlere hatırlatıyor, hem de tefekkür ve ibrete d

Peygamber Efendimiz’in Hazret-i Süleyman Üzerine Fazileti

Peygamber Efendimiz’in Hazret-i Süleyman üzerine faziletleri nelerdir?

İlahi Adalet Nasıl Tecelli Eder?

“Allah mazlumların acı çekmesine neden izin veriyor, neden engel olmuyor bu kötülüklere?” Allah’ın varlığı, adaleti sorgulanabilir mi? İlahi adalet nasıl tecell

Meleklerin Bayram Gecesi

Beraat gecesiyle ile ilgili olarak, “Müslümanların yeryüzünde iki bayram günleri olduğu gibi meleklerin de semâda iki bayram gecesi vardır. Bunlar, Beraat geces

Peygamberimizin Zuhurunu Müjdeleyen Haber ve Hadiseler

Peygamber Efendimiz doğmadan önce birçok ilâhî tecellî zuhûr etmişti. Bütün kâinât âdeta O’na hasret çekmekteydi. Çünkü O, yaratılışın sebebi idi.

Büyük Günahlardan Sakının!

Allah’ın yasakladığı büyük küçük her türlü günahtan uzaklaşmak îcâb eder. Çünkü bir işin ne olduğundan ziyâde niçin ve kime karşı yapıldığı ehemmiyet arzeder. O

Allah’a Giden Yol Kapanmadı

Onu dinlediğiniz zaman ‘bazıları İslâm’la buluşabilmek için ne bedeller ödemiş’ demekten kendinizi alamıyorsunuz. Aynı zamanda İslam’ın onu nasıl bir insan hali

Namazdan Sonra Neden Tesbih Çekeriz?

Namazlardan sonra neden “33 defa Sübhanallah, 33 Defa Elhamdülillah ve 33 Defa Allahüekber” deriz. Cevabını hadis-i şeriften öğrenelim....

Kabir Ziyareti Yapmanın Önemi

Ka­bir­le­ri zi­ya­ret et­mek, ora­da bu­lu­nan­la­ra se­lâm ve­rip duâ ve is­tiğ­far­da bu­lun­mak, on­lar adı­na ha­yır-ha­se­nât ya­pıp Kur’ân ti­lâ­vet et­m

Tabutu Altı Kere Yenilendi

Mevlânâ Hazretleri nasıl vefat etti? Mevlânâ Hazretlerinin vefatından sonra defin işlemlerinde neler yaşandı? Sultan Veled babası Mevlânâ Hazretlerinin vefatını

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.