TAKVA   (3718 içerik bulundu)

Kur’an-ı Kerim’e Abdestsiz Dokunulur mu?

Gönül insanı için Kur’ân-ı Kerîm, tefekkür dünyasının derinliklerine açılan ihtişamlı bir kapıdır. Bu sebeple Hak dostları da Kur’ân’ın her kelimesinden, hattâ

İslam Kardeşliği Nasıl Olmalıdır?

On dört asırlık İslâm tarihi, îman kardeşliği kıvamının yakalandığı devirlerdeki zaferler ve fetihler, yaşanmadığı devirlerdeki hezimetler ve kayıplar manzumesi

İmam Hatip Liselerinde 'tasavvuf Dersi Okutulsun' Tavsiyesi

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi  Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Tosun, İmam hatip liselerine 'tasavvuf ve ahlak bilgisi' adı altında bir dersin konulmas

Erdemli Toplumun Temel Kuralları

Kur'ân'da zikredilen “birr”, “takvâ”, “ism” ve “udvân” kavramları, belki de son vahiy olan Kur’ân’ın hedefini en iyi açıklayan ve nasıl bir insanlık ve sosyal h

'cennetin Bedeli' Nedir?

Altınoluk Dergisi, Mart 2016 ile 31’inci yılından ay almaya başlıyor. 1986’dan 2016’ya kadar okuyucularıyla buluşan derginin, ilave ekler ve her yıl verdiği hed

İman Nimetinin Bedelini Nasıl Öderiz?

Cenâb-ı Hak biz âciz kullarını yoktan var edip sayısız varlıklar arasında insan, insanlar arasında ehl-i îman, ehl-i îman arasında da Rasûl-i Ekrem (a.s.) Efend

Nuh Tufanı Ne Zaman Oldu?

Nuh tufanı ne zaman koptu? Nuh tufanı neden oldu? İşte Nuh kavmini helak eden tufan...

Diri Kalplerin Özelliği

Bu kalbler, peygamberlerin ve evliyâullâhın kalbleridir. Bu kimselerde Allâh Teâlâ’nın bir kısım sıfatları tecellî etmiştir. Diri kalbli olanlar, Allâh -celle c

Sünneti Terk Etmenin Dîne Zararı

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'e itaatin ve gece ibadetlerinin ehemmiyetinden bahsediyor. Sohbetin sonlarına doğru sünnetl

Peygamber Efendimiz'in 24 Saati

Kur’ân ahlâkına sahip bulunan Peygamber Efendimiz’in günlük hayatı ve ömrünü değerlendirişi, bu âyetlerin tatbikatı şeklindedir. O’nun hayatında; faydasız bir m

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.