fakir   (4041 içerik bulundu)

Mahmud Sami Efendi'den (k.s.) Kalanlar

Muhterem Üstaz Mahmud Sami Ramazanoğlu kuddise sırruh Hazretlerinin dâr-ı bekaya irtihallerinin otuzüçüncü sene-i devriyesini idrak etmekteyiz. Rabbimiz cümlemi

Beş Şey Gelmeden Önce Beş Şeyi Ganimet Bil!

Fırsat elden kaçmadan, bütün fânî nîmetleri ebedî saâdet sermayesi kılabilmeye gayret etmeliyiz. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, bu hususta

Mahmûd Sâmi Efendi'nin Bazı Nasihatleri

Merhum üstadımız Mahmud Sâmi Ramazanoğlu -kuddise sirruh- Hazretleri, 12 Şubat 1984 yılında, Medîne-i Münevvere’de vefat etmişti. Üzerinden tam otuz iki yıl geç

Nefsini Dizginlemenin En Kolay Yolu

Nefsin azgınlıklarını dizginlemenin en kolay yolu, onu açlıkla terbiye etmektir. İnsan tokken, sağlıklıyken, gücü-kuvveti yerindeyken, kendini ihtiyaçsız, kusur

Çok Yiyen 6 Bela İle Karşılaşır

Tefekkür, ibret ve hikmet; açlık ve hüzün hâlinde daha kolay elde edilir. Zira mide fazla dolunca, tefekkür âdeta uyuşur, gönlün hassâsiyet ve rikkati körelir. 

Kendi Elinizle Kendinizi Tehlikeye Atmayın!

Müslüman dünyaya sadece maddi zevkler için gönderilmemiştir. Bizleri yaratan Rabbimiz'e karşı mevcut yükümlülüklerimiz var. Öncelik her zaman için dini mübini İ

Zeynelâbidîn Hazretleri’nin Sadaka Hassâsiyeti

İnfâk etmenin güzel bir örneğini veren Zeynelâbidîn Hazretleri’nin sadaka hassâsiyeti...

Kemaleddin Hocaefendi'nin Manevi Eğitim Yolculuğu

Kemaleddin Altıntaş Hocaefendi ile Altınoluk Dergisinde yapılan röportajın ikinci bölümünü sizlerle paylaşıyoruz.  Kemaleddin Hocaefendi manevi eğitim yolculuğu

Kıyâmetin Şiddeti

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi kıyamet ayetlerini anlatıyor.

Müslümanca Hayat Kalitesi

Yaratan’ın bizden nasıl bir hayat istediğini bilmemek, İslam’ın hayatımızdaki alanını daraltıyor. Başka ölçülere göre yaşarken “Hâlâ Müslüman kaldığımızı” düşün

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.