mekke   (4263 içerik bulundu)

Yahya Efendi'den Kanuni'ye Cevap

Kanunî Sultan Süleyman, ihtişamının zirvesine çıkardığı devletin istikbâli hakkında endişe eder ve Yahya Efendi’ye bir soru gönderir. İşte Yahya Efendi'nin Kanu

Gönüllülük Nedir, Ne Değildir?

Gönüllü olmak, gönülden iş yapmaktır. Gönüldeki niyetlerle, yapılan işlerin görünen yüzü farklılaşırsa, ortaya ikiyüzlü kimselerin ürünleri çıkar ki, bu hareket

Hacı Adaylarının Arafat'a İntikalleri Başladı

Hac vazifesini yerine getirmek üzere Kutsal Topraklar'da bulunan milyonlarca hacı adayının Arafat'a intikalleri gerçekleştiriliyor.

Nebevi Tefekkür Hali

Peygamber Efendimiz nasıl tefekkür ederdi? İşte Peygamberimizin tefekkür hali...

Sufilere Göre Kurban Kesmenin Hikmeti

Allah Teâlâ’nın yakınlığını kazanmak için kurban kesmek bir ibâdettir. Kurban kesmenin târihi insanlığın târihi kadar eskidir. Âdem’in iki oğlundan her biri bir

Kutsal Topraklarda Sınırsız Hizmet

Diyanet İşleri Başkanlığı, kutsal topraklarda kurduğu hastane, yemek üretim tesisi ve ekmek fabrikasıyla hacı adaylarına hizmet veriyor.

Hacılar Ayrıca Memleketlerinde Kurban Kesmeli mi?

Hac ibadetini yapan kişi, ayrıca memleketinde de kurban kesmekle yükümlü müdür?

Dini Değerlerimizi Kirleten Oyun

Hakikinin en büyük düşmanı sahte olandır, zira dış benzerlik vardır. Aldanma ve aldatılmanın önemli sebebi benzerliktir. Altının sahtesiyle hakikisini ancak mah

Sevr Mağarasının Hikayesi

Sevr Mağarası’nı ziyaret etmek de ibadetin bir parçası değildir. Hicret sırasında Resûlullah (s.a.s.), Hz. Ebu Bekir (r.a.) ile birlikte müşriklerden korunmak a

Kabe'de Dualara Gözyaşları Eşlik Ediyor

Kurban Bayramı'na sayılı günler kala millet ve mezhep ayrımı olmadan tek amaç uğruna Kabe'de bir araya gelen 1 milyon 200 bini aşkın Müslüman, aşırı sıcağa aldı

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.