fakir   (4038 içerik bulundu)

Ümmü'd Derdâ (r.anha) Kimdir?

 Ümmü’d-Derdâ radıyallahu anhâ, meşhur sahâbî Ebu’d-Derdâ radıyallahu anh künyesi ile tanınan Uveymir ibni Mâlik’in âilesi…

Diyanet'ten Kurban Açıklaması

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi internet sitesinde, kurbanla ilgili bölümde, sıkça sorulan 61 soruya cevap verildi.

Gönülleri Fetheden Siyaset

Ecdâdımız Osmanlı’nın ince bir siyaset olarak, yeni fethedilen yerlere evvelâ, gönül ehli, sâlih ve velî zâtlar iskân etmesi de büyük hidâyetlere vesîle olmuştu

Mürşide Teslimiyetin Önemi

Şeyhine teslim olan (Hakikatte Cenâb-ı Hakk'adır) bir sâlik kısa bir zamanda terakki eder, yüksek derecelere yükselir. Teslim olamayanın, ibâdeti daha fazla ols

Amellerin En Üstünü

Hacc-ı mebrûrun alâmeti; Hacının Kabe’den, dünyayı terkederek, ahirete rağbetle dönmesidir. Hacc-ı mebrûrdan dönen kişinin günahları affedilir, duası müstecabdı

Eğer Ümmet Harekete Geçmezse Mescid-i Aksa Kan Ağlayacak

Uluslararası Kudüs Vakfı Başkanı Hammud, Mescid-i Aksa ile ilgili yaptığı açıklamada İsrail'e sert tepki gösterdi. Hammus, İsrail'in Mescid-i Aksa'da 2015 yılın

İstidraç Nedir?

Kerâmet sâhibi bir velîye aşırı iltifat, son derece mahzurlu ve tehlikeli görülmüştür. Hak dostlarının, kerâmet teşhîr etmekten ictinâb etmelerinin sebeplerinde

Hazret-i Yusuf'un (as) Firaseti

Mısır’a erzak almaya gelen kardeşleri, Hz. Yusuf tarafından misafir edildikten sonra, Yusuf peygamber öz kardeşi Bünyamin’i yanına çağırdı ve onunla özel ilgile

Ümmü Râle (r.anha) Kimdir?

 Ümmü Râle radıyallahu anha fikir ve düşüncelerini anlaşılır ve net bir şekilde ifade etme kabiliyetine sahip bir hanım sahâbî!...

Fürey'a Binti Mâlik (r.anha) Kimdir?

 Fürey’a binti Mâlik radıyallahu anha, başından geçen bir hâdiseyi Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize sorarak İslâm’ın bir mes’elesinin ortaya çık

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.