hamd   (4248 içerik bulundu)

Ümmet İçin Ne Büyük Bir İlahi Lütuf

Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan ile Hz. Peygamber ve ümmeti üzerine bir söyleşi...

İnsanı Kamil Olmak

İnsanın kemâle ermesi için gönül âleminin olgunlaşması zarûrîdir. Gönül olgunluğu ise; nefsin hoşlandığı şeyleri terk etmeyi, hoşlanmadığı çilelerle de terbiye

Hayat Nîmeti

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi hayat nimetinden bahsediyor...

Marifet İltifata Tabidir

Keyfiyetli ilgi, her şeyi büyüten ve geliştiren bir iksirdir. Ancak bu çeşit ilgi samimi bir gönülle yerine getirilmelidir. Yapmacık ilgiler ise bazen zararlı b

Camilerde Yeni Uygulama

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından başlatılan yeni bir uygulama ile engelli vatandaşların akülü araçları camilerde şarj edilebilecek.

Sultanın En Büyük Endişesi

Ömrünün son demlerinde rahatını değil, Allâh rızâsını düşünen bir şahsiyet olan Sultan 2. Murad'ın en büyük kaygısı...

İhsan Sahibi Nasıl Olunur?

Bizler, Peygamber Efendimiz’in 1400 sene sonra gelen ümmetiyiz. Bugün artık “sahâbî” olma imkânımız bulunmuyor. Fakat âyette zikredilen, “Muhâcirler ve Ensâr’a

İnsan ve İslam Ortak Kimliği

Kişiyi başkalarından ayıran özellikler kimliği oluşturur. Fert olarak herkes bağımsız bir kimliğe sahip olmakla beraber ayrıca herkesi içine alan ortak kimlikle

69 Yaşında Hafızlık Eğitimi Alıyor

Van'da, 69 yaşında Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenen Feyruz Sontur, ilerleyen yaşına rağmen hafızlık kursuna devam ediyor. Günde yüz tekrar yapan Sontur, yarım dön

Her Canlı Ölümü Tadacaktır

İnsan doğarken İslam fıtratı üzere doğar fakat sonra hayat ve inancını kendi iradesi dahilinde tercih eder. Peki İslam üzere bir doğum, yaşam ve İslam üzere hay

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.