hased   (386 içerik bulundu)

Kibir Nedir? Kibir Hakkında Âyet ve Hadisler Nelerdir?

“Bana dua edin ki kabul edeyim. Bana kulluk etmeyi büyüklüklerine yediremeyenler (kibirlenenler) alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir.” (Mü’min /60)

Dervişlik Olaydı Taç İle Hırka!..

Altınoluk Dergisi 357. sayısında "Dervişlik Olaydı Taç ile Hırka" kapağıyla dervişliği işliyor. Davranışlarımızda neye öncelik tanıyoruz? Nefsimize mi Allah rız

Din Kardeşlerine Karşı Muhabbetli Olmak

Kardeşlik olan yerde şefkat ve merhamet vardır. Bir kul, kendi şahsı için arzuladığı şeyleri mümin kardeşleri için de arzulamazsa, îmânı kemâle ermiş sayılmaz.

Hazret-i Ali'nin İnfâk Anlayışı

İslâm’ın rûh itibâriyle özü, îtikadda tevhîd; amelde ise edeb, istikâmet ve merhamettir. Merhamet, îmânın ilk meyvesidir. Ondan uzak bir gönül, ne müthiş bir hü

Manevi Hastalıklara Şifa

Oruç, Allâh’ın emrine tâbî olmak ve O’nun rızâsını kazanabilmek için imsak vaktinden akşam Güneş’in batışına kadar yemek, içmek ve cinsî münâsebetten uzak durma

Tatlı Dilli 'altınoluk Sohbetleri'

Merhum Mûsa Topbaş Efendi’nin “Sâdık Dânâ” müstear ismiyle yazmış olduğu yazılar, Altınoluk Dergisi’nde her ay neşredilirdi. Bir sohbet kıvamında yazılmış bu ya

Dünyevi İşleri Şeyhe Danışmak Doğru mu?

Ticaret ve sağlık sorunları gibi dünyevi işleri şeyhe danışmak doğru mu?

Osmanlı Cihadı Neden Terk Etmedi?

Sultan 2. Murad Han ile devrin büyük mânâ sultanlarından olan Hacı Bayrâm-ı Velî Hazretleri’nin görüşme ve mükâlemeleri, rivâyetlere göre şöyle olmuştur...

Zekât'ın Anlamı Nedir?

Cemiyetin mağdur insanlarını sevindiren zekâtın, onu verenlere sağladığı kazanç daha büyüktür. Hakîkaten “temizlik” ve “sâfiyet” mânâlarına gelen “zekât”, insan

Zekât ve İnfâktaki Sırlar

Günümüzde zekât tam olarak verilse, toplumda fakir ve muzdarip insanların yok denecek kadar azalacağı âşikârdır.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.