hamd   (4248 içerik bulundu)

Derdin mi Var Kardeşim? halep’i Düşün!

Halep ile ilgili okuduğum son haberin başlığı şuydu: “Halep’te kefen kalmadı…” Evet, hâli içler acısıydı Halep’in… Hâlimiz içler acısıydı. Ailesini, eşini, dost

Sohbet Meclisinin Âdâbı

Muhterem Mûsâ Efendi -kuddise sirruh-, sohbetin feyz ve bereketine nâil olabilmek için onun âdâb ve erkânına uymak gerektiğini ısrarla ifâde eder ve şöyle buyur

Ümmü Seleme (r.a.) Kimdir?

Ümmü Seleme radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin en son vefat eden hanımlarından... Erkam'ın evinde İslâm ile şereflenen ilk müslü

Oku Âyetinin Sırrı Nedir?

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi Kur'ân-ı Kerim'in ilk âyeti oku emrinin sır ve hikmetlerinden bahsediyor...

Merhamet ve Şefkatle İlgili Hikayeler

Merhamet ve şefkat en kıymetli hasletler... İnsan yaratılmışların en kıymetlisi ve değerlisi olmasının yanında eğer merhamet sahibi ise bir o kadar daha kıymetl

Kullukta Şımarmamak İçin Bunu Unutma!

Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri buyurur: “Her kim kendine bakıp ibadetini ihlâslı görür, keşif sahibi olduğunu düşünür ve nefislerin en çirkefi olarak kendi nefsin

Kalbin En Mühim İki Ameli

Muhabbet ve rızâ, îman nûrunun tecellîgâhı olan kalbin en mühim iki amelidir. Bu ikisi, müʼminin Hakkʼa giden gönül yolculuğundaki terakkîsinin de en büyük serm

İnsanın Gözünü Ancak Toprak Doyurur

Ham nefis, doymak bilmez. Îmânın lezzetini tatmış bir mü’min ise, kifâyet miktarı bir rızka hamd eder, hattâ onu bile paylaşacak insan arar.

Gönlümüzü Esaretten Kurtaran 3 Adım

Gönlün en büyük bahtiyarlığı; fânî câzibelerin esaretinden kurtularak Cenâb-ı Hakkʼın dostluğuna liyâkat kazanabilmesidir. Karşılaştığı ilâhî imtihanlarda; sabı

Esas Hayat Âhirettir

İşte Efendimiz’in duygularında; «Esas hayat âhirettir!» ayarı vardı. Dolayısıyla O’na göre; «Esas üzülecek şey, âhiret hüsranıdır.» «Esas sevinilecek şey, âhi

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.