benlik   (477 içerik bulundu)

Feyizli Gönle ve Bereketli Ömre Sahip Olmanın Yolu

Şahsiyeti yücelten dinamiklerin zeminini tevâzu oluşturur.

Allah'ı (cc) Zikretmek Nasıl Olur?

Bütün varlıklar kendine has bir sûrette Allâh’ı zikrederler. Yalnız onların bu hâlleri birbirinden farklıdır. Allah'ı zikreden dört sınıf mahlukat ve halleri...

Peygamberimizin (s.a.v) Tevazu Örnekleri

Beşeriyetin en yücesi, peygamberler sultanı Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; tevâzu ve mahviyette de zirveydi. O, aynı zamanda hiçlik sultanıyd

Ruhumuzu Zayıflatan Eğitim Sistemi

Muhammed İkbal, modern eğitim düzenini gözden geçirmiş ve bu sistemde birçok zayıf nokta ve büyük eksiklikler görmüş, bunları eleştirmiştir. Modern eğitim kurum

Aşıkların Mutluluğu

Dünya dedikleri bu eski sinemaya şöyle bir baktığımızda, eski bir filmin içinden çıkıp gelen hüzün evlerin başköşesine kurulurken zamanın yağmurunda ıslanan fan

Nefsin Mertebeleri Nelerdir?

"Nefis" tasavvufi literatürde, kaynaklarda merhale merhale birtakım isimler alıyor. Nefis bir anda tertemiz olmadığı için manevi terbiyede nefsin hâl ve mertebe

Daima Uzleti ve Sükutu Tercih Etti

Câfer-i Sâdık (r.a.), mütevâzı bir zât idi. Kimseyi hor görmez, her mü’mini kendisinden daha kıymetli bilirdi. Hiçbir zaman riyâsete, yani insanlara baş olmaya

İslam'da Tevazu Sahibi Olmanın Ehemmiyeti

Tevazu, “insanlara karşı alçak gönüllü olma, kibirlenip böbürlenmekten sakınma” anlamına gelen bir ahlâk terimidir.

Kardeşliğin Merkezi

Mukaddes topraklarda her yıl belli zamanlarda, dünyanın her yerinden farklı ırklara, dillere, mezheplere, makam ve mevkilere sahip milyonlarca insan bir arada d

Tenasüh Nedir?

İslâmî literatürde tenasüh, ölüm sonrasında ruhun, bir başka bedene girmek suretiyle yaşadığına, yani ruh göçüne inanış anlamında kullanılır. Aynı kavram Batı t

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.