hz. musa   (959 içerik bulundu)

Ankebût Suresi 50. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Ankebût Suresi 50. ayeti ne anlatıyor? Ankebût Suresi 50. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Ankebût Suresi 47. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Ankebût Suresi 47. ayeti ne anlatıyor? Ankebût Suresi 47. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Ankebût Suresi 40. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Ankebût Suresi 40. ayeti ne anlatıyor? Ankebût Suresi 40. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Ankebût Suresi 39. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Ankebût Suresi 39. ayeti ne anlatıyor? Ankebût Suresi 39. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Ankebût Suresi 11. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Ankebût Suresi 11. ayeti ne anlatıyor? Ankebût Suresi 11. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Ankebût Suresi 10. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Ankebût Suresi 10. ayeti ne anlatıyor? Ankebût Suresi 10. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kasas Suresi 88. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kasas Suresi 88. ayeti ne anlatıyor? Kasas Suresi 88. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kasas Suresi 87. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kasas Suresi 87. ayeti ne anlatıyor? Kasas Suresi 87. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kasas Suresi 86. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kasas Suresi 86. ayeti ne anlatıyor? Kasas Suresi 86. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kasas Suresi 82. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kasas Suresi 82. ayeti ne anlatıyor? Kasas Suresi 82. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.