GENÇ   (4587 içerik bulundu)

Umudumuz İle İmanımız Aynı Çizgide Olmalı

Umudumuz imanımızla aynı çizgide yürümelidir. Zira biz Allah ile beraberiz. Mülk onundur, kanunlar onundur. Güveniyorsak ona güveniyoruz. Bunun için umutluyuz.

Ermeniler Osmanlı'ya İhanet Etti

ABD'li tarihçi McCarthy, Sakarya'da Adapazarı Belediyesince Orhangazi Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Ermeni Meselesi" konulu konferansta konuştu.

Canımızı Yakan Gerçekler

Neredeeen nereye, diyeceğimiz dönemler içinde yaşıyoruz. Dün hayal edemediklerimizle, ufkumuza getiremediklerimizle buluşturuyor Rabbim bizi. Kucağımızda bulduk

Dijital Oyunlarda İslamofobi Tehlikesi

Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, dijital oyunlardaki İslamofobi tehlikesine ilişkin, "Dünya çapında online olarak oynanan bazı oyunlarda İslam'a karşı kara propaga

Çocukluk Çağı Obezitesi Artıyor

Türk Böbrek Vakfı (TBV) Başkanı Timur Erk, "obezite ile mücadele" kapsamında düzenlenen toplantıda, çocukluk çağı obezitesinde her geçen gün görülen artışın gel

Cemîle Binti Sâbit (ra) Kimdir?

 Ümmü Âsım Cemîle binti Sâbit el-Ensariyye radıyallahu anhâ hicretten hemen sonra Medine’de Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize biat eden ilk on ha

Bizde Kahraman Bitmez!

Genç dergisi, Ekim sayısında 11. yılına özel olarak hazırladığı ve okurlarına hediye edeceği “İslam Mücahidlerinden 365 Kahramanlık Tablosu” kitabı çerçevesinde

İslam'da Ölçü Hassasiyeti

İslam ölçü dini. Ölçüyü Allah koyuyor ve onun korunmasını istiyor. Israrla “Ölçüyü aşmayın” diye tembih ediyor. (Rahman, 7-8) Eşya ile ilişkinizde de ölçüyü aşm

Düşmanlarının Bile Gıpta İle Baktığı Müslümanlar

Asr-ı saadet döneminde sahabeler Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) el-emîn ve es-sâdık sıfatlarından nasîb almışlardı. Müslümanların bu güzel ahlâkına düşmanları

Mescid-i Nebevî'nin İnşâ Hikâyesi

Rasûlullah (s.a.v) yüksek tevâzuları sebebiyle arkadaşlarından farklı görünmek istemezlerdi. Bu yüzden bazı sahabeler çoğu zaman onu tanıyamazlardı.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.