HEDİYE   (1850 içerik bulundu)

Yüzakı Dergisi 2020 Abone Hediye Kitabı

Yüzakı Dergisinden 16. yıla özel abone olan herkese hediye...

Öğrencilerden Mehmetçiğe Mektup, Suriyeli Kardeşlerine Karne Hediyesi

İstanbul Başakşehir Cahit Zarifoğlu İlköğretim Okulu birinci sınıf öğrencileri, Barış Pınarı Harekatı'nda görev yapan Mehmetçiğe mektup yazıp, İdlib kentinde bo

Hediye Çekilişine Katılmak Caiz midir?

Hediye çekilişlerine katılmak caiz midir? Çekilişle kazanılan hediye helal mi? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım açıklıyor.

Üniversiteli Öğrencilerden Diyarbakır’a Gönül Köprüsü Kuran Hediyeler

İstanbul’da Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı'na bağlı yükseköğretim kurumlarında barınan öğrenciler Diyarbakır’daki kardeşlerini sevindirdi.

Yüzakı Dergisi'nin 2019 Abonelerine Hediyesi

Yüzakı Dergisi, 2019 yılı içerisinde abone olan okurlarına muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendi’nin,“O -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Ne Öğretti, Nasıl Öğretti

Çocuklara Kütüphane Hediyesi

Tüm İstanbul Muhtar Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Selami Aykut, "Her kitap umuda bir yolculuktur" sloganıyla başlattıkları kitap toplama kampanyası ile T

Hayırsever İş İnsanından Hafızlara Büyük Hediye

Yozgatlı hayırsever iş insanı Bilal Şahin 43 hafızı umreye gönderdi.

Camiye Gel Hediyeni Al

Amasya Taşova İlçe Müftülüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı Taşova Şubesi, Yarıyıl tatilinde ilk ve orta okul öğrencilerine yönelik “Camiye gel Hediyeni al” yarışması

Verilen Hediye veya Parayı Geri İstemek Caiz mi?

Yard. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım, “İslam’da verilen hediye veya parayı geri istemek caiz mi? Borç olarak verilen parayı hibe edip sonra geri istemek doğru mu

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.