kıyamet   (6464 içerik bulundu)

Kıyamette Sadece Bir Sevaba İhtiyaç Duyacak Kimse

Kişi, kıyamette ihtiyaç duyabileceği sadece bir sevabı nasıl bulabilir? Abdullah Sert Hocaefendi, Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri’nin "Bayram Sohbetleri

Kıyamette Hangi Nimetlerin Hesabı Sorulacak?

Kıyâmet günü hangi nimetlerin hesabı sorulacak? Bütün nimetlerle ilgili hesaba çekilecek miyiz?

Sahabinin Kıyamete Kadar Gelecek Bütün Müminlere Verdiği Nasihat

Sahabeden Sa‘d bin Rebî’nin (r.a.) Uhud savaşında şehit düşmeden önce kıyâmete kadar gelecek bütün mü’minlere verdiği nasihat...

Kıyamet Gününde İnsanlar Nasıl Dirilecek?

Kıyamet gününden insanlar hangi üzere haşr olacaklar? Allah'ın (c.c) huzurunda nasıl toplanacaklar?

Kıyâmeti ve Azâbı Hatırlatan Alâmetler

Büyük âfetleri; kıyâmeti ve azâbı hatırlatan birer alâmet olarak görmek ve bu vesile ile Cenâb-ı Hakk’a ilticâ etmek, tevbe ve istiğfâr ile Rabbimiz’e yönelmek

“Güneş, Kıyamet Gününde İnsanlara Bir Mil Mesâfe Kalıncaya Kadar Yaklaştırılır” Hadisi

Kıyamette güneş insanlara ne kadar yaklaştırılacak? Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız? Dr. Murat Kaya anlatıyor...

“Kıyamet Gününde İnsanlar O Kadar Terlerler Ki..." Hadisi

Hadisi şerifi nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir? Dr. Murat Kaya anlatıyor...

“Kıyamet Gününde Cehennemliklerin Azâbı En Hafif Olanı...” Hadisi

Kıyamet gününde cehennemde en hafif azap ne olacak? Hadisi şerifi nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

“İnsanlar Kıyamet Günü Yalın Ayak, Çırılçıplak, Sünnetsiz Olarak Diriltilir” Hadisi

Hadisi şerifi nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

Kıyamet Alametleri

Kıyamet nedir? Kıyamet alametleri nelerdir, hangileri gerçekleşti? Kıyametin büyük ve küçük alametleri nelerdir? Kıyamet ne zaman kopacak? Kıyamet nasıl gerçekl

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.