mekke   (4251 içerik bulundu)

İmam Hatip Öğrencileri 'siyer Gazetesi' Çıkardı

İstanbul Başakşehir Mehmet Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin katkılarıyla hazırlanan “Siyer Gazetesi” çıktı.

Ehl-i Beyt'i Sevmek Mü'minlere Farz

Allah Resulü'ne (sellallahu aleyhi ve sellem) ve Ehl-i Beyt'e karşı sevgimiz nasıl olmalı? Onları severken nelere dikkat etmeliyiz? 

Fadl İbni Abbas (r.a.) Kimdir?

Fadl ibni Abbas (r.a.) kimdir? İşte Fadl ibni Abbas’ın (r.a.) hayatı...

Surre-i Hümâyûn Geleneği

Ashâbın infak seferberliğinden nasîb alan Osmanlılar da, vakıf mevzuunda pek büyük hizmetlerde bulundular.

Peygamber Efendimizin Hıristiyanlarla Münâsebeti

Arabistan Yarımadası’nda, bilhassa Peygamber Efendimizin yaşadığı Mekke-Medine bölgesinde, Hıristiyanlık çok yaygın bir din değildi. Hıristiyanlar daha çok Arab

Hâdimü'l-harameyni'ş-şerîfeyn Ne Demektir?

Ashâb-ı kirâm, Efendimiz’e karşı duyulması îcâb eden hürmet ve edep hissiyâtının en mükemmel numûnelerini sergilemişlerdir.

Çocuklara Umut Dolu Bir Sayı

Bizim Bahçe, Aralık sayısında çocukları umut dolu bir yolculuğa çıkarıyor.

İnsanlığın Birlikte Yaşama Esasları Bu Sözleşmede!

İnsan tek başına yaşayamaz. İlk birliktelik babamız Adem ve anamız Havva ile başlamış, dişili erkekli üreme neticesinde birlikteliğin çerçevesi genişlemiş ve ge

Esas Alışveriş Kalptedir

Merhum Hacı Gedikli Ağabey ile sağlığında yapılan sohbetten…

Peygamber Efendimiz'in Ümmetine Tavsiyesi

Mekke fethedildiğinde Ebû Cehil’in oğlu İkrime kaçmıştı. Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- önceden yaptığı bütün kötülükleri bir kenara bırakarak ona ema

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.