ümmet   (5387 içerik bulundu)

Peygamberimize Şükür Secdesi Yaptıran Müjde

Efendimiz’i (s.a.s) son derece sevindirip şükür secdelerine sevk eden müjde nedir?

Yalnızca Salih Amellerin Fayda Vereceği Yer

Bu dünyadan gidenler, ister köle, ister pâdişah gibi gitsinler, oradaki bütün sermâyeleri, ne götürdülerse odur. Orası; sapla samanın ayrıldığı, nice mahrumları

Allah Katında En Çok Sevilen Duâ

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bütün müslümanları kendisi gibi insanlığın selâmeti için çalışmaya ve duâ etmeye teşvik ederlerdi. Bir hadîs-i şerîflerinde şöyle b

Peygamberimizin Kardeşlerim Dediği Hadis

Peygamber Efendimiz (s.a.s) sizler için kardeşim diyor. Bizler bunun farkında mıyız? O'nun bu iltifatına mazhar olabilmek için ne yapıyoruz? Peygamberimizin (s.

Peygamber Efendimiz Nasıl Tefekkür Ederdi?

Kulluğun ehemmiyetli vazifelerinden birisi de "Ben gizli bir hazineydim, bilinmek istendim" buyuran Allah-u Teâlâ'yı, Kur'an-ı Kerim ve kainat kitabı ışığında t

Eğitimde İnfakta Suffe Geleneği

Her eğitim ve öğretim yılında gençlerin eğitim ve öğretimi ile ilgili demeçler, yorumlar ve tahliller tekrarlanır durur. Nisyan ile malul insanoğlunun elbette t

Müslümanlar Sanat ve Edebiyatla İlgilenmeli

Büyük insanların dilinden ve kaleminden yeni ve sıcak cümleler, mânâsı yüksek sözler, ufuk açıcı ölçüler, keşifler gelip duracaktır. Bu da hayâtı yükseltip yüce

Dünyada Ulaşılabilecek En Büyük Makam

Şehîd olmak, hakîkatte ölmek değil, bizim farkına varamadığımız bir hayat keyfiyeti içinde ebedî nîmetlere mazhar olmaktır. Bu bakımdan Allâh Teâlâ şehîd kullar

Bedr’in Arslanları

İslam tarihinde ilk savaş hangisidir? İşte Müslümanların müşriklerle yaptığı ilk savaş...

Safvan İbni Assal (r.a.) Kimdir?

Safvân Bin Assâl (r.a.) Efendimiz’in; “ilim öğrencisi hoş gelmiş” iltifatına mazhar bir sahâbî! Mest üzerine meshetmek hadis-i şerifini rivayet eden bir ilim er

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.