MUHABBET   (4397 içerik bulundu)

Can Evini Arayanlar

Bir insanın Allah’a açılan en kutsal kapısı kalp kapısı, en kutsal pencere kalp penceresidir. İnsan için burası gönül evi, can evidir. Çünkü; gönüllerin ve zihi

Nefsimizin Üzerimizdeki Hakkı Nedir?

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Altınoluk Dergisi'nin Mart sayısında yayımlanan makalesinin son bölümünde "kibir" konusuna değindi. Yazıda, Kur'an-ı Keri

İslâm'ı Tebliğ Ederken Nasıl Bir Üslup Kullanmalıyız?

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi'nin Şebnem Dergisi'nin Mart sayısında İslâm’ı Nezâketle Sergilemek başlıklı bir makale yayımlandı.

Tasavvufun Gayesi Nedir?

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi bu haftaki sohbetlerinde tasavvufun gayesi açıklıyor.

Âşık Olup Olmadığınızı Anlamanın Yolu!

Merhum Sâdık Dânâ Hazretleri'nin -kuddise sirruh- Altınoluk Dergisi'nin Mart sayısında kaleme almış olduğu bir makalesi yayımlandı. Marifetullah ilmi ve sevgini

Yüzakı Dergisi’nde Bu Ay Neler Var?

Yüzakı Dergisi Mart sayısında tarihimizin ibretli sayfalarından biri olan "Çanakkale Zaferi" bu ay ki dosya konusu. Tarihimize şan katan en temel gönül ayarları

İslam'a Göre Sevgi Nasıl Olmalı?

 Sevmek fiili, yüzyıllardır tarif edilmeye çalışılan bir olgu. Altınoluk Dergisi'nden Melike Şahin  İslam'a göre sevginin nasıl olması gerektiğini yazdı.

Nâfile İbadetler mi Önemli Yoksa Hizmet mi?

Samimî ve hakîkî bir âşık, sevdiği uğrunda canını bile verse, yine de bir fedakârlık yapabildiği hissi taşımaz. Sanki borcunu ödüyormuş gibi rahatlıkla bütün va

Sevildiğinizi Nasıl Anlarsınız?

Muhabbet, iki kalb arasında bir cereyan hattıdır. Sevenler, hiçbir zaman sevdiklerini gönüllerinden ve dillerinden düşürmezler. İmkânlarını sevdiklerine cömertç

"lâ İlâhe İllâllah" Nedir?

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi bu haftaki sohbetlerinde “Lâ ilâhe illâllah Muhammedür Rasûlullah” lafzını hayatımıza nasıl intikal ettirebileceğimizden bahsediyor

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.