Kur'an'ı Kerim'i okumanın önemi ve faziletleri nelerdir? Yol rehberimiz ve Peygamberimiz'in bıraktığı iki emanetten biri Kur'an'ı Kerim. Müslüman emaneti gözete
İdârî mes’ûliyeti yüklenenler, herhangi bir haksızlığa veya nefsânî davranışa meyletmemek için, ölümü sık sık tefekkür etmeli ve Âhiret hayâtını devamlı göz önü
İdârecilik, altından kalkılması zor bir ilâhî emânet ve çok ağır bir mes’ûliyettir. Onu ancak idâreciliğe kâbiliyeti olan dirâyetli ve liyâkatli kimseler başara
Genç Dergisi, 131. sayısında "evrim" hakkında bir dosya hazırladı. Alanında uzman isimlerle yapılan röportajlarla "İslam'da evrim var mı yok mu?" konusu aydınla
İşgal devleti İsrail, Mescid-i Aksa’ya yönelik Siyonist politikayı uzun zamandır planlı, projeli, sinsice yürütüyor. Attığı tahrik dolu adımlarına İslam dünyası
Akşemsettin Hazretleri'nin huzuruna çıkıp kendisini dervişliğe kabul etmesini söyleyen Fatih Sultan Mehmet neden tekkeye kabul edilmedi? Akşemsettin Hazretleri
Küresel gündemde baş döndüren gelişmeler yaşanıyor. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk yurt dışı ziyaretini gerçekleştirdiği günden bu yana Ortadoğu daha
Altınoluk Dergisi, 378. sayısında "Arafat ve Mina'da Rasulullah'ı Yeniden Dinlemek" kapağıyla okuyucularını selamlıyor. Derginin 32. yıl hediyesi Osman Nuri Top
Muhtaçlara, yolda kalmışlara, borçlulara kol kanat gerip onlara sâhip çıkmak, Peygamber Efendimiz’in bizzat örnek şahsiyetiyle ümmetine tâlim ettiği mühim bir n
İnsanı görünen ve görünmeyen bütün yönleriyle, tertemiz ve diri bir hayata çağıran ilâhî mesajlar karşısında insanoğlu, tarih boyunca birbirinden farklı duruşla
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.