ümmet   (5386 içerik bulundu)

Gençler Yaz Aylarını Nasıl Değerlendirmeli?

Bugünkü eğitim sisteminde verilen dersler, mânevî dünyadan ziyâde, dünyevî istikbâle dâir fayda temin etmeyi hedeflemektedir. Fakat bir gencin yaz aylarında iht

İslam'a Uygun Şekilde Paramızı Nasıl Harcamalıyız?

Paranın putlaştırıldığı günümüz dünyasında, para kazanma ve parayı harcama meselesinde doğru yolu tutturabilmek güç. Peki parayı doğru kullanabilmede İslam'ın ö

Cemaat ve Tarikatların Hepsi Aynı mı?

Ağır bir hücum karşısındayız. Sadece şehirlerimizi, düğünlerimizi, karakollarımızı ve caddelerimizi bombalamıyorlar; bizi biz yapan inanç esaslarımıza ve fikir

Büyük Fetihlerin Anahtarı İmanlı Gönüller

Tarih boyunca yaşanan büyük zaferler, her ne kadar maddî üstünlüklerle kazanılır gibi görünse de, aslında sabır, sebat ve istikâmet üzere bulunan îmanlı gönülle

Bir Diriliş Gecesi

15 temmuzu 16 temmuza bağlayan gece Türkiye'nin kader gecesi oldu. Askeri darbenin engellendiği gece âdeta bir diriliş gecesiydi.

Salâların Şahit Olduğu Direniş: 15 Temmuz

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve bugün Türkiye geneli tüm camilerde okunacak Cuma hutbesinin konusu, "Salâların Şahit Olduğu Direniş: 15 Temmu

Kur'ân Ehli Kimdir?

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, dünyâdaki saâdet haritası Kurân-ı Kerimden bahsediyor ve Kurân ehlinin özelliklerini anlatıyor...

Kadirşinas ve Vefakar Olmanın Fazileti

Kadirşinaslık ve vefâ, İslâmî şiarların en mühimlerinden biridir. İnsanı insanlık haysiyetine nâil eyleyen vasıflardandır.

Hz. Aişe Kimdir?

Hz. Âişe, Peygamber Efendimiz’in eşi ve onun en yakın arkadaşı Hz. Ebû Bekir’in kızıydı. Âişe-i sıddîka diye tanındı. Annesi Ümmü Rûmân, Peygamber Efendimiz’in

Allah'a Hamd ve Şükretmenin Fazileti

Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz azametinin, ilâhî sanat ve sıfat tecellîlerinin medh ü senâ edilmesi “hamd”; O’nun sayısız lutuf, nîmet ve ikramlarına karşı lisânen, fii

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.