MUHABBET   (4397 içerik bulundu)

İbâdetlerin Lezzet Kaynağı

Îmânın temeli muhabbettir. Kulluğun bereketli zemini, ibâdetlerin lezzet kaynağı muhabbettir. Feyiz ve rûhâniyetin şartı muhabbettir.

"Rabbi İnni Zalemtü Nefsi Fağfirli..." Duası ile Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

Kasas suresi 16. ayette geçen, bağışlanma için okunacak “Rabbi inni zalemtü nefsi fağfirli...” duasının Arapça Türkçe okunuşu ve anlamı...

Neml 19 “Rabbi Evzı’nî En Eşkure Ni’metekelletî…” Duası ile Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

Neml suresi 19. ayette geçen “Rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî…” duasının Arapça Türkçe okunuşu ve anlamı...

İman Üç Şeyle Kemâle Erer

Yahya b. Muâz Hz. “İman üç şeyle kemâle erer” buyuruyor. Peki ona göre imanı kemâle erdiren üç nedir?

"Rabbi Heb Lî Hukmen ve Elhıknî Bis Sâlihîn. Vec'al Lî Lisâne Sıdkın Fîl Âhırîn" Duası ile Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

Şuara Sûresi 83-85. ayetlerinde geçen ""Rabbi heb lî hukmen ve elhıknî bis sâlihîn. vec'al lî lisâne sıdkın fîl âhırîn..." duasının Arapça Türkçe

Rahmet ve Mağfiret İklimi: Üç Aylar

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 5 Ocak 2024 tarihli ve "Rahmet ve Mağfiret İklimi: Üç Aylar" konulu cuma hutbesi yayınlandı.

Nisa Suresinin 86. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nisa suresinin 86. ayetinde ne anlatılıyor? Selam verene daha güzeliyle selam verilmesini emreden âyet; Nisa suresinin 86. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda

İki Çocuğu Yangından Kurtaran Hak Dostunun Sırrı

Bağdat’ta çıkan bir yangında içeride mahsur kalan iki çocuğu kurtarmak için ateşin içine dalan Ebu’l-Hüseyin Nûrî Hazretleri’nin sırrı...

Yahya bin Muâz Hazretleri’nin Sohbeti

Yahya b. Muâz Hz. nasıl sohbet ederdi? Seyrüsülûk makamlarından bahseden ilk sûfîlerden Yahya bin Muâz Hazretleri’nin sohbetini yazımızda okuyabilirsiniz.

"Rabbena Heb Lena Min Ezvacina..." Duası ile Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

Furkan suresi 74. ayette geçen "Rabbena Heb Lena Min Ezvacina..." duasının Arapça Türkçe okunuşu ve anlamı...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.