ümmet   (5361 içerik bulundu)

Aşure Günü Neler Yaşandı?

Aşûre günü, dünya tarihi boyunca büyük tecellilerin olduğu müstesna bir gündür. Geçmiş bütün peygamberlerce farklı bir gün olarak kabûl edilmiş, birçok hayırlı

Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den 111 Hayat Ölçüsü

Dr. Murat Kaya'nın kaleminden "Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den 111 Hayat Ölçüsü" yayınlandı.

Peygamber Efendimizin Tefekkür Hâli

İnsanlık içinde te­fek­kür ve ta­has­süs de­rin­li­ği ba­kı­mın­dan en zirve te­cel­lî­le­re maz­har kılınmış yegâne ör­nek şah­si­yet, hiç şüphesiz ki Rasûlull

Düşmanlarının Bile Gıpta İle Baktığı Müslümanlar

Asr-ı saadet döneminde sahabeler Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) el-emîn ve es-sâdık sıfatlarından nasîb almışlardı. Müslümanların bu güzel ahlâkına düşmanları

Ehl-i Beyt Sevgisi ve Kerbelâ

Her müslümanın bağrında bitmeyen bir hüznün adıdır Kerbelâ. Peygamber Efendimizin reyhanesi, göz nuru Hz. Hüseyin'in hunharca katledildiği yerdir Kerbelâ. Bu

Peygamberimiz (s.a.v) Gençleri İlme Teşvik Ederdi

Peygamber Efendimiz (s.a.v) ilmin kıymetini çok iyi bilir ve ilim ehlinede gerektiği kıymeti verirdi. Bundan dolayı ki gençleri sürekli ilme teşvik eder onlara

Müslümanca Bakış Ölçülerimiz

İslâm’ın kendisi için bir hayat düsturu olduğuna iman etmiş bir Müslüman olarak varlığa, hayata ve hâdiselere bakış açımızı, diğer bir ifadeyle inanç umdelerimi

Gençlere Yapılacak En Faziletli Hizmet

Genç nesle yapılacak hizmetin en faziletlisi ise; onları gerçek sevginin ve saygının kaynağı Âlemlerin Rabbi ve Kutlu Elçisi ile tanıştırmaktır. 

Fâtıma Binti Kays (ra) Kimdir?

 Fâtıma binti Kays radıyallahu anhâ Medine’ye hicret eden ilk muhacir hanım sahâbîlerden!.. Keskin zekâsı, görüş ve kanaatlerinde isabeti ile çevresinde tanınmı

Gerçek Tasavvuf Nedir?

Meselâ gönül dünyamızda “tasavvuf” mefhumunun müstesnâ bir mevkii bulunmaktadır. Fakat günümüzde pek çok dînî mefhum gibi “tasavvuf” da ağır ithamlara mâruz kal

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.