ümmet   (5384 içerik bulundu)

Allah'a Nasıl Şükretmeliyiz?

Her nîmet bir bedel ister. Bedeli ödenmeyen bir şeye sahiplik iddiâ etmek, abesle iştigaldir.

Âd Kavminin Başına Gelen Musibetler

Allâh Teâlâ onlardan üç yıl yağmuru kesti. Onlar yağmur için Mekke’ye bir heyet gönderdiler. Çok geçmeden gökyüzünde bulutlar peydâ oldu.

Mehmetçiğin Destanı

Çanakkale zaferi, milletimizin karakterine nakşolmuş olan îmân ve vatanperverlik duygusunu ifâde eden en müşahhas misallerinden sadece bir tânesidir.

Gönülleri Fethedebilmenin Yolu

Bir müʼmin, gönülleri fethedebilmek için önce kendi gönlünü fethetmelidir. Bunun için de kalbini yalnızca Cenâb-ı Hakkʼın tâlimatlarına ve Peygamber Efendimizʼi

Allah Dostu Kimdir ve Nasıl Olunur?

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi Allah Teâla'nın dostlarının kimler olduğunu ve Hak Dostu olmanın başlıca hususiyetleri anlatıyor...

İtikaftan Daha Hayırlı Amel

Mü’min, her zaman ve mekânda Hakk’ın rızâsına vesîle arar.

Ma'akıl İbni Yesâr Radıyallahu Anh'ın Hayatı

Ma’kıl ibni Yesar radıyallahu anh Hudeybiye’den önce İslâm’la şereflenen bir sahabi!...

Hâlifenin Vazîfeleri Nelerdir?

Mü’minlere karşı idârî mes’ûliyeti bulunanların sahip olmaları gereken kardeşlik hassâsiyeti nasıl olmalıdır?

Maskeli Medeniyet Dünyamızı Ne Hale Getirdi?

Düşmanı bu topraklara uğratmamak, mâbedinin göğsüne nâ-mahrem eli değdirmemek, dînin temeli olan ezanları susturmamak için gözünü kırpmadan şehid olan dedelerin

Söz Sultanlarının Kelâmına Dikkat Kesilin!

Osmanlı Devleti birçok münevver ve mütefekkir sultan tarafından yönetildi. İşte sadece yaptığı fetihlerle değil, fikir ve düşünceleriyle de dünyaya nam salan ba

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.