tatlı dil   (198 içerik bulundu)

Peygamber Efendimizin Mekke’den Medine’ye Hicreti

Peygamberimiz Medine’ye kiminle, nereye, ne zaman ve niçin hicret etmiştir? Peygamber Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicreti.

Cenneti Kazanma Vesilesi

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Anne Baba: Cenneti Kazanma Vesilesi” başlığıyla yayınlandı.

2 Eylül 2022 - Cuma Hutbesi PDF WORD İndir

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 2 Eylül 2022 tarihli ve "Anne Baba: Cenneti Kazanma Vesilesi" konulu cuma hutbesi.

Cennet ile İlgili Bilgiler

Cennet şu an var mıdır? Cennet ve cehennem ebedi midir? Cennet nedir, nasıl bir yerdir? Cennete kimler girecek? Cennet nasıl tasvir edilir? Cennet ile ilgili az

15 Temmuz Hanımları

Türk toprağı, nice anne kanını “azık” diye içmişti ya; bu yüzden bağrında büyüyen nice çocuklara can suyu olarak geri dönecekti o aziz kanlar... Onun için bu to

15 Temmuz Destanı

15 Temmuz’da ülkemiz üzerinde türlü hesaplar yapanların, Türkiye’yi dize getirip mahkûm etmek isteyenlerin niyetleri kursaklarında kalmış; uzun süreli, sinsi ve

“Oruç Benʼim İçindir ve Onun Karşılığını Ancak Ben Veririm”

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Cenâb-ı Hakkʼın şöyle buyurduğunu haber vermiştir: “Oruç Benʼim içindir ve onun karşılığını ancak Ben veririm

Ziyaret Adabı

Ziyaret ne demek? Nereler ziyaret edilir? İslam’a göre ziyaret adabı nasıl olmalı? Akraba ziyaretinin önemi nedir? Kabir ziyaretinin adabı nasıldır? Ziyaretle i

Al-i İmran Suresi 159. Ayet Meali ve Tefsiri

Âl-i İmrân sûresi, 159. ayetinde verilmek istenen mesaj nedir? Âl-i İmrân sûresi, 159. ayetinin meali ve tefsiri.

“Sen Huysuz, Katı Kalpli Biri Olsaydın, Etrafından Dağılıp Giderlerdi” Ayeti

“Sen huysuz, katı kalpli biri olsaydın, etrafından dağılıp giderlerdi” ayetini nasıl anlamalıyız?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.