ümmet   (5359 içerik bulundu)

Örnek Aile Yuvası

İdeal ve örnek bir âile yuvası olur mu? İşte cevabı...

Tebliğ Hususunda Üzerimize Düşen Vazifeler Nelerdir?

Müʼmin, kendisini ulaşabildiği bütün insanlardan, hattâ devrin gidişâtından mesʼul gören hassas bir vicdan ve diğergâm bir rûha sahip olmalıdır.

Takvalı Hayat Mikrobik Hayata Engel Olur

Nureddin Yıldız Hocaefendi ile “İyilik ve Takvada Yardımlaşın, Günah ve Düşmanlıkta Yardımlaşmayın” (Maide, 2) ayeti üzerine Ahmet Taşgetiren'in yapmış olduğu m

Her Yönüyle Namazla İrtibatımız

İstanbul Müftülüğü ve TDV İstanbul Şubesince ortaklaşa yayınlanan Din ve Hayat Dergisi 26. sayısında "Namaz" konusuna işliyor.

Hüdâyi Vakfı Kınama Mesajı Yayınladı

Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı, Ankara'da gerçekleştirilen terör saldırısı başta olmak üzere her türlü şiddet olayını ve bunun benzeri toplumun huzurunu bozmaya yönel

İslam'da Haksız Yere Bir Müslümanı Öldürmenin Cezası

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Medîne-i Münevvere’den hareket etmeden evvel hedef şaşırtmak için Ebû Katâde’yi bir miktar kuvvetle Necid taraflarına

İbâdetlerin Huşû İle Eda Edilmesinin Önemi

Hak katında değerli olan, bir amelin miktarından ziyade keyfiyetidir. Kalbî duyuşlarla ve huşû ile îfâ edilen hâlisâne ameller, ilâhî rahmete vesîle olurken; ga

İslâm Adına İşlenen Cinayetler

Bazı kişi ve guruplar yaptıkları kötü işlere meşruiyet kazandırmak için İslam, cihad ve şeriat gibi kavramları kullanmakta, bu kavramların arkasına sığınarak iş

Bu Ayet Kime Hitap Ediyor?

Altınoluk Dergisi 356. sayısında "Bu ayet kime hitap ediyor?" sorusu ile Maide Suresi’nin 2’nci ayetini kapağına taşıyor. Bu soru çerçevesinde Müslüman bireyi k

Müslüman'ın Sorumluluk Oranı Nedir?

İnsanlığımızla alakalı, dinimizden kaynaklı işlerde haberlerden etkilendiğimiz kadarı ile sorumluluk alamayacağımız çok açık bir gerçektir. Üzerimize binen ekon

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.