MÜRŞİD   (654 içerik bulundu)

Manevi Sohbetlere Düzenli Devam Etmenin Önemi

Tasavvuf yoluna samimiyet ve gayretle giren kişinin ahlâkı güzelleşir, kendisinde güzel huylar tecellî eder. Ancak bunlar da, evrâdını büyük bir feyz ve huzur i

Tasavvuf Üç Harften Üç Harfe Yolculuktur

Uluslararası Bahâeddin Nakşibend ve Nakşibendîlik Sempozyumu'nun açılış programında Prof. Dr. Mustafa Kara, 'Tasavvuf bize ne söyler?' başlıklı bir konuşma yapm

Müslüman Şerre Kilit, Hayra Anahtar Olmalıdır

Orta Asya ve Anadolu’nun mânevi mîmarı Bahâeddin Nakşibend hazretlerinin hayatı, görüşleri, tesiri ve aynı zamanda Nakşibendilik hakkındaki görüşlerinin ele alı

Mazlûmun Ahı Çetindir

Cenâb-ı Hakk’ın adâleti ve mazlumların duâsını kabul etmekteki hakkāniyetini bilen bir kişi, en küçük bir haksızlık yapmaktan dahî çok büyük bir endişe duymalıd

Son Nefeste Aşk

Ölüm ânı ve akabinde yaşananlar herkes için farklı farklı tecellî etse de, ölümün belki de en güzel hâlini yaşayanlardır: Allah dostları…

Cemaatteki Rahmet Ayrılıkta Azap Var

Cemaat, birlik ve topluluk anlamına gelen bir kavramdır. Din-i İslâm, ruhbanlık dini değil, cemaat dinidir. Mü’minlerin, birbirinden kopuk tek tek yaşayan kimse

Problemimiz Dünyanın Ahireti Ezmesidir

Ahmet Taşgetiren, Nureddin Yıldız ile sapmalar üzerine konuştu.

Nakşibendiliğin Şiarı

2-3-4 Aralık 2016 tarihlerinde gerçekleştirilen Uluslararası Bahâeddin Nakşibend ve Nakşibendilik Sempozyumu sona erdi. Sempozyuma birçok ülkeden katılımcı dahi

İfrat ve Tefrit Nedir? İfratın Zararları Nelerdir?

İfrat ve tefrit kavramlarının her ikisi de kötüdür. Dinimiz orta yolda olmayı tavsiye emretmiştir. Kuran ve sünnette bu ifrat ve tefrit yasaklanmış ve dengeli o

Benlik Nasıl Yok Edilir?

Benlik yani ben ve bizimkiler, bizden olanlar ve diğerleri, bizden taraf ve diğerleri... Benlik duygusu nasıl oluşur? Biz olan değerlerimizden neleri koparır ve

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.