MUHABBET   (4398 içerik bulundu)

Rabbena Atina Fiddünya Haseneten ve Fil Ahireti Haseneten ve Kına Azabennar Duası ve Anlamı

Bakara suresi 201 ayetinde geçen, namazda son oturuşta, normal dua ederken sık sık okuduğumuz ve Rabbena duaları olarak bilinen “...Rabbenâ âtina fiddünyâ hasen

Hâlid bin Velid’in (r.a.) Sarığında Sakladığı Sır

Hâlid bin Velid’in (r.a.) sarığının sırrı neydi? O büyük sahabi bu sarığa neden çok önem verirdi?

“Rabbena Vec’alna Müslimeyni...” Duası ile Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Rabbenâ vec’alnâ müslimeyni...” ne demek? Bakara suresi 128. ayetinde geçen Allah'a (c.c) sadakat ve itaat için için okunacak “Rabbenâ vec’alnâ müslimeyni...”

Rabbena Tekabbel Minna İnneke Entes Semiul Alim Ne Demek? Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Rabbena tekabbel minna…” ne demek? Bakara suresi 127. ayetinde geçen “Rabbena tekabbel minna…” duasının Arapça, Türkçe okunuşu ve anlamı...

Abdullah bin Zeyd’in (r.a.) Kabul Olan Duası

Efendimiz’in (s.a.s.) vefât etmesinden derin üzüntü duyan Abdullah bin Zeyd’in (r.a.) ellerini açarak Allah’a ettiği dua...

Bırakın Diliniz Değil, Hâliniz Konuşsun!

Bizler îman ettiğimiz mukaddes kitabın muhtevasına/içeriğine ne kadar hâkimiz? Kur’ân ahlâkına talip olmak için, önce vâkıf olmak gerekir, öyle değil mi?

Kısaca Madde Madde Vahyin Çeşitleri

Kısaca madde madde vahyin çeşitleri nelerdir? Nebevî hadis ve Kudsî hadis nedir? Kur’ân-ı Kerîm vahyi ile Kudsî hadis arasındaki fark nedir?

Yâ Sevban! Nedir Bu Hâlin?

Hz. Peygamber’in (s.a.s.) “Yâ Sevban! Nedir bu hâlin?” sorusuyla başlayan samimî muhabbetinde ashabına verdiği büyük müjde nedir?

Euzu Billahi En Ekune Minel Cahilin Ne Demek? Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

"...Eûzu billâhi en ekûne minel câhilîn." ne demek? Bakara suresi 67. ayetinde geçen ""...Eûzu billâhi en ekûne minel câhilîn."" d

Peygamberimizin İlk Hutbesi

Hz. Peygamber (s.a.s.) ilk okuduğu hutbede neler söyledi? Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in irat ettiği ilk hutbeyi yazımızda okuyabilirsiniz.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.