Kul olmak çok zor bir şeydir. Kendi hevâ ve hevesinin ilâh edilmesini isteyen nefis, kişiye devamlı haddini aştırır. Zira bütün israflar, kişinin hevâsından kay
Câfer-i Sâdık Hazretleri’nin muhterem babası ve dedeleri, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in getirdiği ilmi almak için, ashâb-ı kirâmın peşin
Helal dairesinde hareket edip haramlara tevessül etmeden zevkli bir hayat yaşanamaz mı? Helaller keyfe kâfi gelmez mi? Müslümanca yaşanan bir hayat neşesiz, zev
Gözünü budaktan sakınmayan bir kahraman. Zayıf, nahif, kemikleri görünürcesine hafif bedenli... Savaş meydanlarında ise son derece cesur ve bahadır. Bütün haya
Câfer-i Sâdık (r.a.), mütevâzı bir zât idi. Kimseyi hor görmez, her mü’mini kendisinden daha kıymetli bilirdi. Hiçbir zaman riyâsete, yani insanlara baş olmaya
Her geçen imaj ve gösterişin hâkim olduğu dünyamızda; bugün, zihin ve gönüllerimizi tahrip eden, iman ve amellerimizi tehdit eden, beşeri münasebetlerimizi, do
Bütün mahlûkât, insana hizmet ve ibret olarak yaratılmış ve bu dünyâ hayâtında yine ona emânet edilmiştir. Bu sebeple bütün mahlûkâta muhabbetle yaklaşmak, insa
Hadislerde dua, hadislerde dua örnekleri, hadislerde duanın önemi, hadislerde duanın kabulü... İşte hadislerde geçen dualar...
Müslüman dünyada iken nelerin farkında olarak yaşamalıdır? Her fani gibi bizlerde elbet bir gün yakine kavuşacağız. Ölüm gelmeden dünyada iken nelere dikkat etm
Allah Resûlü tarafından; "Kur'an'ı şu dört kişiden alınız" diye övülen bir yiğit... Kur'an-ı Kerim'i güzel okuyan ve tamamını ezberleyen bir Kur'an aşığı. Ebû
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.